Examples of using "Emprunté" in a sentence and their turkish translations:
Benimkini ödünç aldı.
Bir araba ödünç aldım.
Benden bir kitap ödünç aldılar.
Tom cetvelimi ödünç aldı.
Tom bisikletimi ödünç aldı.
Tom arabamı ödünç aldı.
O iki kitap ödünç aldı.
Tom silgimi ödünç aldı.
Bu kitabı ondan ödünç aldım.
Onu ödünç aldım.
Bu kitabı Tom'dan ödünç aldım.
Bir arkadaşın çadırını ödünç aldım.
Ödünç parayı ne zaman iade edeceksin?
Bir arkadaştan biraz borç para aldım.
Ödünç aldığı tüm parayı geri verdi.
Ben arkadaşımdan bir araba kiraladım.
Kitabı bu kütüphaneden ödünç aldım.
Emanet aldığım bıçağı geri verdim.
Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
Ödünç aldığın şeyi iade etmelisin.
O onun kapüşonlu svetşörtünü ödünç aldı.
Tom bir arkadaştan bir araba ödünç aldı.
Kütüphaneden üç kitap ödünç aldım.
Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.
Babamdan ödünç para aldım.
Tom Mary'den bir kalem ödünç aldı.
dairemi kiraya verdim, bir araba ödünç aldım
Bankadan bir sürü ödünç para aldı.
Bu çizgi romanları onun kız kardeşinden ödünç aldım.
O zoraki bir gülümseme idi.
Bu çizgi roman kitabını onun kız kardeşinden ödünç aldım.
İngilizce, Fransızcadan sayısız sözcük ödünç aldı.
Bu karikatürü onun ablasından ödünç aldım.
Tom arabamı ödünç alan kişi değil.
Ben onu çalmadım. Sadece onu ödünç aldım.
Tornavidayı bir arkadaşımdan ödünç aldım.
Bu sabah okula giderken trene bindim.
Kitabı ondan ödünç aldı.
Bir köpek kulübesini tamir etmek için babamın çekicini ödünç aldım.
Ben çalmadım. Sadece izin olmadan ödünç aldım.
O ödünç aldığı kitabı hâlâ kütüphaneye iade etmedi.
Sadece Tom'dan değil aynı zamanda karısından da ödünç para aldım.
En son ne zaman kütüphaneden kitap ödünç aldın?
O, proje üzerinde yaptığı kaybı finanse etmek için erkek kardeşinden borç aldı.
Tom hafta sonu boyunca okumak için kütüphaneden bazı kitaplar ödünç aldı.
Arabayı arkadaşından ödünç aldı.
O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
Onu çalmadım. Onu sadece ödünç aldım.