Examples of using "Distribue" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir şey dağıtmıyorum.
Ben içecekleri dağıtayım.
Onların ürünlerini dağıtmam.
Ürünlerinizi dağıtmam.
Her sabah postacı mektupları dağıtır.
O gazete dağıtır.
Bize kartları dağıt.
Annem sık sık yoldan geçenlere pastalar verir.
Sen bir banka soyduğunda hapse girersin. Bir banka seni soyduğunda, onlar ikramiye verirler.
buğday ve nohut aşı gibi şeyler yapıp dağıttığını biliyoruz