Translation of "David" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "David" in a sentence and their turkish translations:

David est mignon.

David yakışıklıdır.

David est très actif.

David çok aktif.

Les gens l'appellent David.

İnsanlar ona Dave diyor.

David Beckham est anglais.

David Beckham İngiliz'dir.

David parle couramment le français.

David Fransızcayı akıcı bir şekilde konuşabilir.

Monsieur David à l'air fatigué.

Bay David yorgun görünüyor.

David est à la maison.

David evde.

Marie, voici David, frère de Joseph.

Mary, ben Joe'nun erkek kardeşi David.

Quand David a levé la tête et dit :

David bana baktı ve şöyle dedi:

Napoléon n'était pas impressionné au début - David était distant,

Napolyon ilk başta etkilenmemişti –Davout mesafeli, dağınık

David resta sur le quai alors que le train était en vue.

Tren görünürken David platformda kaldı.

David a tellement de petites copines qu'il n'arrive pas à retenir tous leurs noms.

- David'in o kadar çok kız arkadaşları var ki o onların isimlerinin hepsini hatırlayamıyor.
- David'in isimlerini aklında tutamayacağı kadar kız arkadaşı var.

David a tellement d'amies, qu'il ne peut même pas se rappeler de tous leurs noms.

David'in, isimlerinin hepsini hatırlayamadığı pek çok arkadaşı var.

Courant 1969 le débat sur la mémoire virtuelle pour les ordinateurs commerciaux prit fin. Une équipe de recherche d'IBM menée par David Sayre montra que leur système d'indirection de la mémoire virtuelle fonctionnait concrètement mieux que le meilleur des systèmes contrôlés manuellement.

1969'da ticari bilgisayarlar için sanal bellek üzerine tartışma sona erdi. David Sayre tarafından yönetilen bir IBM araştırma ekibi sanal bellek yükleme sisteminin tutarlı olarak en iyi elle kontrol edilen sistemlerden daha iyi çalıştığını gösterdi.