Examples of using "Débrouiller" in a sentence and their turkish translations:
Nasıl idare edeceksin?
Yönetebilirim.
Kendi başlarının çaresine bakacaklar.
Bunu seninle bırakacağım.
Onu tek başına yapsın.
İngilizce sözlük olmadan yapabilir misin?
Sen yumurta çırpamazsın.
Küçük bir gelirle idare etmeliyim.
O, çocuklarla başa çıkmada iyidir.
Sahip olduğumuzla yetinmek zorundayız.
Annesi balık avlarken kendi başının çaresine bakması gerek.
Yavruları da pek bir şey avlayacakmış gibi değil.
Tek başına yönetebileceğinden eminim.
Bu başa çıkamayacağım bir şey değil.
Onu halletmeme izin verin.
Bırak bunu ben halledeyim.
Onun üstesinden gelebiliriz.
Sen bunun üstesinden geleceğini söyledin.