Examples of using "D'inconvénient" in a sentence and their turkish translations:
Bana kalırsa, umurumda değil.
Umarım senin için bir sakıncası yoktur.
Ben sadece senin için bir sakıncası olmayacağını sandım.
Sakıncası yoksa birlikte gelmek istiyorum.
Sakıncası yoksa yalnız olmak istiyorum.
Sakıncası yoksa seninle gitmek istiyorum.
Gidip gitmemen umurumda değil.
- Senin için bir sakıncası yoksa, bir süre yalnız kalmak istiyorum.
- Sakıncası yoksa bir süre yalnız olamak istiyorum.
Sakıncası yoksa size birkaç soru sormak isterim.
Eğer sizin için bir sakıncası yoksa, sanırım uyuyacağım.
Eğer sakıncası yoksa bir süre yalnız bırakılmak istiyorum.