Examples of using "Crève" in a sentence and their turkish translations:
Öl!
Eski günlerde, ayar resmi geceleri TV'de tek şeydi.
Yıla çok hasta başlıyorum.
Soğuk bir içecek için ölüyorum.
Yavaş yavaş öl!
Açlıktan ölüyorum.
- Açlıktan ölüyorum!
- Ben açlıktan ölüyorum.
- Açlıktan ölüyorum.
- Ben açlıktan ölüyorum.
Küreselleş veya öl.
Benim kabarcığımı patlatmayın.
Jane soğuk algınlığını atlatmadan bir hafta önceydi.
- Lütfen ölme!
- Ne olur ölme!
Onu tekrar görmeye ölüyorum.
Senin hakkında bilmiyorum ama ben açlıktan ölüyorum.
- Çok açım.
- Ben çok açım.
- Karnım çok aç.
- Çok acıkmışım.
- Çok açım.
- Açlıktan ölüyorum.
- Ben çok açım.
- At gibi açım.
- Çok acıktım.
- Karnım çok aç.
- Çok acıkmışım.