Examples of using "Chagrin" in a sentence and their turkish translations:
Üzüntünü paylaşıyorum.
işlenmemiş yas,
Haber onu üzüntü ile doldurdu.
Üzüntü onu çıldırttı.
Kalbim üzüntü ile doluydu.
Onun kalbi üzüntüyle dolu.
Onun üzüntüsü sessiz gözyaşları içinde ifadesini buldu.
ve bu kısa mutsuzluk dönemlerimiz
Onun ızdırabını hiçbir kelime hafifletemez.
- Haber onu derin bir üzüntüye gark etti.
- Haber onu derin bir üzüntüye boğdu.
Yaşadığı aşk acısının sonucunda intihar etti.
Tom piyano çalarak aşk üzüntüsünü unutmaya çalıştı.
Partide baş ağrısını gizlemeye çalıştı.
Onun yüzünde keder izi gördüm.
Bu üzüntüyü kalbinden at!
İlk aşkımı düşündüğüm de kalbim hâlâ acıyla doluyor.
Mutluluk vücut için yararlıdır, ancak o, aklın güçlerini geliştiren kederdir.
Neşeliyken, kitaplar mutluluğunuzu artırabilir; üzgünken, kitaplar kederinizi azaltabilir.