Translation of "Avéré" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Avéré" in a sentence and their turkish translations:

Le test s'est avéré négatif.

Test negatif geldi.

Il s'est avéré qu'il était innocent.

Onun masum olduğu anlaşıldı.

Il s'est avéré qu'il connaissait tout de moi.

Oysa sonunda, o benim hakkımda her şeyi biliyordu.

Il s'est avéré qu'il avait vécu la même chose.

Aynı acıya katlandığı ortaya çıktı.

Ou qu'il se soit avéré que Vicky était homosexuelle.

veya Vicky'nin eşcinsel olması bir tesadüf değildi.

Il s'est avéré que ma fille adorait le reggae

Kızımın regi sevdiği ortaya çıktı,

Ce qu'il a dit s'est avéré être un mensonge.

Onun söylediğinin yalan olduğu çıktı.

En vérité, il s'est avéré que la personne que j'appelle Vicky

Aslına bakarsanız, Vicky dediğim kişi

Ce qui s'est avéré a rendu tout le monde très heureux.

ortaya çıkan şey ise herkesi çok mutlu etmişti.

Je pensais qu'il était Américain mais il s'est avéré qu'il était Anglais.

Onun Amerikalı olduğunu düşünüyordum ama onun İngiliz olduğu ortaya çıktı.

Il s'est avéré que le boeuf haché contenait de la viande de cheval.

Dana kıymanın at eti içerdiği tespit edildi.

Il s'est avéré qu'il y a de nombreuses difficultés à le faire soi-même.

Meğer tek başınıza yaparken birçok sorun yaşanıyormuş.