Translation of "évitant" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "évitant" in a sentence and their turkish translations:

évitant l’érosion et protégeant les récoltes futures.

çok yıllık bitkiler yetiştirdiler.

Soit j'essaie de lui attraper la queue en évitant sa tête.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Soit j'essaie de lui attraper la queue en évitant la tête.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Soit j'essaie de lui attraper la queue en évitant la tête.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

De Séville, tout en évitant autant que possible des mesures sévères.

yönetti, ancak mümkün olduğunca sert önlemlerden kaçındı.

Fonte des calottes glaciaires tout en évitant de brûler des combustibles fossiles de

fosil yakıtın yakılmasını önlerken buz tabakalarının erime oranını azaltmaya