Examples of using "électricité" in a sentence and their turkish translations:
yaşam koşullarını arttırma şansı olabilir.
Tom bir elektrik mühendisidir.
Elektrik olmadan çalışamayız.
Nehir şehre elektrik sağlıyor.
Bütün şehir elektriksizdi.
Bu baraj su ve elektrik ihtiyacımızı karşılar.
Kimyasal enerjinin yaklaşık yarısı elektriğe,
Elektriksiz yaşamayı hayal bile edemiyorum.
Girdiğim her uyuşmazlık ortamında oradaki elektriğin olağanüstü güzelliğini yaşarken
Elektriksiz bir dünya hayal edemiyorum.
Elektriksiz bir gelecek düşünemiyorum.
Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
altında elektrik veya asansör yoktu . Özellikle, Hadramout Vadisi'ndeki Shibam şehridir. Buna