Examples of using "écraser" in a sentence and their turkish translations:
O, böceği ezmek istiyor.
Kaza yapabiliriz.
Tom neredeyse eziliyordu.
Çarpışacağımızı düşündüm.
Eğer çökerse beni ezip geçecektir.
Ambulans kontrolünü kaybetti ve yayayı ezdi.
Neredeyse kavşakta eziliyordu.
Neredeyse bir kamyon tarafından eziliyordum.