Examples of using "Vastausta" in a sentence and their turkish translations:
Ben cevabı bilmiyordum.
- Sorun için cevap yok.
- Sorunuza cevap yok.
Tom Mary'nin cevabını bekliyor.
Ben senin cevabı bilmeyeceğini düşündüm.
Tom, Mary'nin yanıtını bekliyor.
Kimseden cevap alamadım.
Doğru cevabı bilmiyorum.
Bir cevap bulmak imkansızdı.
O, soruya cevap vermedi.
Bu soru iki cevaba izin veriyor gibi görünüyor.
Bunun için cevabım yok.
Onun cevabı anlaşılamadı.
Mümkün olan kısa süredeki bir cevaba müteşekkir kalırım.
O her soruya yanıt vermedi.
Cevabı bilmediğimi zaten söyledim.
Doğru soruyu sormazsan doğru yanıtı alamazsın.
Cevaplanması gereken hâlâ pek çok soru var.
Çözümü bilmiyorsan cevabı boş bırakmalısın.
Tom'un cevabı için uzun süre beklemek zorunda kaldım fakat o buna değdi.