Examples of using "Välittömästi" in a sentence and their turkish translations:
Derhal terk edin!
Hemen ata bin!
Biz hemen gideriz.
Lütfen hemen başla.
Derhal!
Ben hemen gülmeyi durdurdum.
Hemen tanıdım onu.
Ben hemen konsantrasyonumu kaybettim.
Tom anında öldü.
Derhal gel.
Posterler çabucak duvarlardan söküldü.
Tom'un gülümsemesi anında kayboldu.
Hemen Tom'u arayacağım.
O neredeyse aniden öldü.
Onunla hemen ilgilenebilirim.
Derhal 110'u çevir.
Şimdi hemen bu gemiden inin.
Tom hemen bir ambulans çağırdı
Derhal bir dişçiye gitmelisin.
Bay Yoshida hemen gelmemi emretti.
Doktor hemen geldi.
O hemen uykuya daldı.
Herhangi bir şey olur olmaz bana bildir.
Onu derhal yapsan iyi olur.
Derhal Tom'u arayın.
Hemen çıkıp yardım çağırmanız gerekir.
Ona derhal ihtiyacım var.
Lütfen hemen bana durumun ne olduğunu bildirir misin?
Tom aşağıya geldi, bu yüzden hemen öpüşmeyi bıraktık.
Tom, Mary'yi hemen tanıdı.
Onu derhal yapmalısın.
Hemen evlenmek istiyordu.
Derhal doktor çağır.
Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
Derhal başlamalıyız.