Examples of using "Ostamiseen" in a sentence and their turkish translations:
Onu almak için yeterli paramız var mı?
Tom'un bir fincan kahve alacak parası bile yoktu.
O Parlamento Bakanı kamu fonları ile karısının elbiselerini almakla suçlandı.
Tom bir ev almak için yeterli parası olduğunu söylüyor.