Examples of using "Sanoo" in a sentence and their turkish translations:
Çalışma ortamı yasası ne diyor?
- O ne diyor?
- Ne söylüyor?
Tilki ne der?
- Tom kazanmayacağını söyledi.
- Tom kazanmayacağını söylüyor.
Tom konserden zevk aldığını söylüyor.
Beden dilleri şöyle diyor:
O mutlu olduğunu söylüyor.
- Çiçeklerden hoşlandığını söylüyor.
- O, çiçeklerini sevdiğini söylüyor.
Köpek ne diyor? Hav hav.
İncil bu konuda ne diyor?
Tom mutlu olduğunu söylüyor.
Tom onu sevdiğini söylüyor.
Tom ne demek istiyor?
Tom bunalımlı olduğunu söylüyor.
Tom yüzmek istediğini söylüyor.
Değişikliğin iyi olduğunu kim söylüyor?
Tom, benim canımı yakacağını söylüyor.
Tom vücudundan hoşnutsuz olduğunu söylüyor.
Tom biraz geç kalacağını söylüyor.
- Tom Boston'a gitmek istediğini söylüyor.
- Tom, Boston'a gitmek istediğini söylüyor.
Herpetolojist Doktor Bryan Fry'a göre
O, çiçekleri sevdiğini söylüyor.
Umarım Tom evet der.
Tom okula alerjisi olduğunu söylüyor.
Ya hayır derse?
Tom çok konuştuğumu söylüyor.
Tom yardımıma ihtiyacın olduğunu söylüyor.
Onun söylediğini yap.
Bu, onun her zaman söylediği şeylerden biridir.
Benim canımı sıkan onun ne söylediği değil, ama bunu söyleme şekli.
Bıçak Mack mahkemede kendini şöyle savunur, "Sayın Yargıç,
Hiroshi,""Bu, oldukça ilginç görünüyor." diyor.
O, karısı hakkında her zaman kötü şeyler söylüyor.
Hava raporu yarın öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.
Tom iyi bir dinleyici olduğumu söylüyor.
Tom'un söylediği hiçbir şeye inanma.
Tom'un söylediği her şeye inanmıyorum.
Tom bunun olmasına izin verdiğini söylüyor.
Tom değiştirmek istediğini söylüyor.
Tom Mary'nin Boston'u sevmediğini söylüyor.
Doktorunuz iyi olacağınızı söylüyor.
Tom aptal olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom'un söylediği her şeye inanma.
O ne diyor?
- Tom, Mary'nin söylediğini dinlemiyor.
- Tom, Mary'nin söylediklerini dinlemez.
Tom yorgun olmadığını söylüyor.
- Tom sadece organik gıda yediğini söylüyor.
- Tom diyor ki sadece organik gıda yiyormuş.
Tom dünyayı gezeceğini söylüyor.
Tom bu gece çocuk bakıcılığı yapmak zorunda olduğumu söylüyor.
Tom henüz acıkmadığını söylüyor.
Çevreci ve gergedan savunucusu olan Clare Campbell böyle durumlarda
Sadece oy vermeye gideceğini söylemen yetmez. Oy vermen gerekir.
O, sigarayı bırakmayacağını söylüyor.
Tom yarın yardımıma ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Kimse Tom'un söylediği bir şeye inanmıyor.
Tom gizli bir silahı olduğunu söylüyor.
O ne söylerse söylesin o ona inanır.
Tom hiç Fransızca bilmediğini söylüyor.
Tom, Boston hakkında fazla bilgisi olmadığını söylüyor.
- Tom onun acil olduğunu söyledi.
- Tom bunun acil olduğunu söylüyor.
Tom'un söylediği her şeye inanamıyorum.
Tom onların daha zamana ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Tom hiç tutuklanmadığını söylüyor.
Tom onu olduğu gibi anlatır.
Tom seninle konuşmak istediğini söylüyor.
Tom'un sana söylediği her şeye inanmamalısın.
Tom, Mary'ye tamamen güvendiğini söylüyor.
Tom Mary'nin bunu yapmaya niyet ettiğini söylüyor. söylüyor.
Sürüş öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.
Tom onu öldürmek istemediğini söylüyor.
O, duvarların içinden görebileceğini söylüyor.
- Tom'un söylediği hiçbir şeye güvenmemelisin.
- Tom söylediği herhangi bir şeye inanmamalısın.
Tom yeni bir bilgisayar alması gerektiğini söylüyor.
Tom ikinizin çok ortak şeyi olduğunu söylüyor.
Tom yeni bir araba almak istediğini söylüyor.
Tom Mary için bir hediye almak istediğini söylüyor.
Tom o filmi henüz görmediğini söylüyor.
Tom onu asla tekrar yapmayacağını söylüyor.
Saatim 2.30 diyor.
Tom Mary'nin ne zaman doğduğunu bilmediğini söylüyor.
Tom çocuklar yemek yedikten sonra yemek yemeği umursamadığını söylüyor.
Tom Mary'nin söylediğine inanarak zor zaman geçiriyor.
Tom'un söylediklerinin yarısı gerçek değil.
Tom en az haftada üç kez koşuya gittiğini söylüyor.
Parsın sinirli ve heyecanlı olduğu için kendisini yaraladığını söylüyor.
Bununla birlikte, sağduyu bize kolay bir çözüm olmadığını söylüyor.
Sadece Tom'un söylediğinin yaklaşık yarısına inanmalısın.
- Tom hayır diyecek diye korkuyorum.
- Korkarım Tom hayır diyecek.
Mary favori doldurulmuş hayvanı olmadan uyuyamayacağını söylüyor.
Kaptan Draak "buradan Alpha Centauri'ye 4 ayda ulaşabiliriz" diyor.
Tom bir ev almak için yeterli parası olduğunu söylüyor.
Tom sorunla ilgili yapacağı bir şeyi olmadığını söylüyor.