Examples of using "Kiinnosta" in a sentence and their turkish translations:
- Benim umurumda değil.
- Çok da fifi.
- Çok da sikimdeydi.
Üreme benim ilgimi çekmiyor.
Senin teorilerinden birini bile dinlemek benim ilgimi çekmiyor.
Ben senin sorunlarınla ilgilenmiyorum.
İnsanların ne düşündüğü umurumda değil.
Ne istersen yap. Umurumda değil.
Ne düşündüğün sikimde bile değil.
Hayallerinize paramı koymakla ilgilenmiyorum.
Tom'un ne düşündüğü umurumda değil.
Diğer insanların ne düşündüğü Tom'un umurunda değil.
- Tom politika ile ilgilenmiyor.
- Tom'un politikaya ilgisi yok.
Ne düşündüğün umurumda değil.
Mary'nin ne yapıp yapmadığı Tom'un umurunda değil.
Tom atlarla ilgilenmiyor.
Tom siyasetle ilgilenmiyor.
Bu tür resim bana hitap etmez.
Kimya ile zerre kadar ilgilenmiyorum.
Yarın ne olacağı Tom'un umurunda değil.
Mary'nin ne düşündüğü Tom'un umurunda değil.
Disneyland gibi yerler banim için özellikle ilginç olmayabilir, ama bazen gitmek isteyebilirim.
Mary'nin ev ödevini yapıp yapmaması Tom'un umurunda değil.
Mary'ye ne olacağı Tom'un umurunda değil.
Diğer insanların onun hakkında ne söylediği Tom'un umurunda değil.