Examples of using "Johnin" in a sentence and their turkish translations:
Tom, John'un tişörtünü giyiyor.
John'la konuşmak istiyorum.
Tom, Mary ile John'u tartışırlarken gördü.
Tom ve Mary, John'la birlikte bekliyorlar.
Tom ve Mary John'u öldürme girişiminde bulundular.
Tom ve Mary John'un sürpriz partisini birlikte planladılar.
Tom'un çizdiği Mary'nin resmi John'un soluğunu kesti.
John şimdi herhangi bir anda burada olmalı.
- Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
- Mary ve John dışında odada kimse yoktu.
John'un köpeğini besleyemem. O çok yırtıcı.
Tom, John'un Mary'ye inci bir kolye vermesinin uygun olacağını düşünmedi.
Tom, Mary ve John'un çok iyi geçindiklerini gördüğüne memnun oldu.
Mary John'la buluşmak için çıksa, Tom kesinlikle memnun olmaz.