Examples of using "Aiheuttavat" in a sentence and their turkish translations:
çok fena kaşıntıya ve kızarıklığa neden olur.
İnsanların gergedanlara yaşattığı şeyler artık inanılır boyutta değil.
Yavrular, antilopları korkutup kaçırıyor. Doğruca dişiye geliyorlar.
- Nohut ve taze fasulye gibi bazı baklagiller şişkinlik yapsalar da harika besinlerdir.
- Nohut ve taze fasulye gibi bazı baklagiller gaz yapsa da çok güzel yiyeceklerdir.
Durumu iyileştirmek için on yıllardır devam eden uluslararası çabalara rağmen, savaş, hastalık ve kıtlık yoksulluk çeken ülkeyi yok etmeye devam ediyor.