Examples of using "Yksi" in a sentence and their turkish translations:
Bir tarantula.
bir fikir,
Birinin ölmesi...
Birini seçin.
Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.
Bakın, bir tane geliyor.
Bir... İki... Üç.
Bakın, bir tane var.
Bakın, şimdi izleyin. Bahse girerim ki bunlardan birini atınca...
Bakın, işte.
parçası olduğunu anlayacaksınız.
Bir bira, lütfen.
Bir kola, lütfen.
O büyük bir korkak.
Ben dansçılardan biriyim.
Biri mavi.
Bir sorun var.
Valizlerimden biri kayıp.
Bir kutusu ne kadar?
Okulda su çiçeği ile ilgili sadece bir vaka vardı.
Fren lambalarından biri yanmış.
Saat biri çeyrek geçiyor.
- 10 artı 10 eşittir 100.
- Bir-sıfır artı bir-sıfır eşittir bir-sıfır-sıfır.
eğer as seçtiyseniz, bir ekleyin
En sevdiğim şeylerden biri. Tamam.
Bu kesinlikle bir seçenek.
Bir tanesi çok ciddiydi.
Sıranın üzerinde bir elma var.
İş arkadaşlarından biri fısıldadı.
Mide iç organlardan birisidir.
Köpeklerden biri canlıdır.
- O, benim komşularımdan biri.
- O, komşularımdan biri.
Demokrasi bir hükümet şeklidir.
- Onlardan birine sahiptim.
- Eskiden bende de öyle bir tane vardı.
Hastalarımdan biri Tom'du.
Arabamda bir kişi için daha yer var.
Birin karekökü birdir.
Tom onlardan birine sahip.
Saat 12 buçuğu vurdu.
O bir açıklama.
Tom hayatta kalanlardan biriydi.
Sadece bir sorun vardı.
Küçük bir sorun var.
Tek bir sorun var.
Onun bir çocuğu var.
Tom kurbanlardan biriydi.
Onun bir kızı vardı.
- Cevaplardan biri doğrudur.
- Cevaplardan biri doğru.
Ben Tom'un erkek kardeşlerinden biriyim.
Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmektir.
Ben sadece büyük büyükannemin sadece bir resmine sahibim.
Bir kız ve bir erkek kardeşim var.
Paris, dünyadaki en büyük kentlerden biridir.
Cuzco, dünyada en çok ilgi çeken yerlerden birisi.
İki ilmek, biri diğerinin önünde.
Yavrulardan biri ayrı düşmüş.
Merkez Bir denen bir şey vardı.
- Otobüsler peş peşe ayrıldılar.
- Otobüsler art arda ayrıldı.
Seyahat daha iyi eğitim biçimlerinden biridir.
Koklama beş duyudan biridir.
Tom benim en yakın arkadaşlarımdan biri.
Sadece bir şansımız var.
Sadece bir gün kaldı.
Açıklamam gereken bir şey var.
Tom büyük bir korkak.
Bir bilet beş yüz yen.
- Zaten bunlardan birine sahipsin.
- Zaten onlardan biri sende var.
Bir biraya daha ne dersin?
- Onun başka bir oğlu var.
- Onun bir başka oğlu var.
- Onun bir oğlu daha var.
Uçaklar birbiri ardına geldi.
Sadece bir kelime bir kişiye zarar verebilir.
Sadece bir önerim var.
Bu, eserlerinden biri mi?
Sadece bir şansımız vardı.
Onlar birbiri ardına öldüler.
Kalan sadece bir sandalye var.
Bir dakikada altmış saniye var.
Dokuzun üçte biri üçtür.
Gökbilimi en eski bilimlerden biridir.
Onun bir olasılık olduğunu düşünüyorum.
Birisi sırtıma vurdu.
Bir yeşil gömleğim var.
O, sorunlarımızdan biriydi.
Bu çözülmüş bir sorun.
Sadece bir sorun var.
Düğmelerden biri paltomdan koptu.
Yaşamak için sadece bir yol vardır.
Bir avro 1.5 dolar eder.
Sadece tek isteğim var.
Bir artı iki üçe eşittir.
Tom'un bir oğlu ve iki kızı var.
Ōmukade'nin güçlerinden biri zehirli ısırığıdır