Examples of using "Löysin" in a sentence and their turkish translations:
Parayı buldum.
İşte bulduğum şey.
Evet, bakın fıstıklarla dolu bir sincap zulası.
sonunda buldum.
Ben senin kepini buldum.
Onu ben buldum.
Ben bir daire buldum.
Bunları buldum.
Ayakkabılarımı buldum.
Kitabı şans eseri buldum.
Kitabı tesadüfen buldum.
Büyük bir yosun ormanının koruduğu
Masa çekmecenizde bunu buldum.
Kaldırımda bozuk para buldum.
Buldum!
Ben hayatımın aşkını buldum.
Anne, bak ne buldum.
Tek tük delikler buldum.
Tesadüfen, bir kaplıca buldum.
Kolyenin kayıp parçasını buldum.
Anahtarı buldum.
Tom'un gizli saklanma yerini buldum.
Sonunda evini buldum.
Yanı başımda güzel bir kız buldum.
Bu restoranı şans eseri buldum.
Cüzdanını arabamın arka koltuğunda buldum.
- Bulduğuma inanmayacaksın.
- Ne bulduğuma inanmayacaksın.
- Bulduğum şeye inanmayacaksın.
Tom'un aradığı resmi buldum.
Sanırım sorunu buldum.
Bir gün orada bir kutu buldum.
Kütüğün altında bazı yabani mantarlar buldum.
Sonunda bir iş buldum.
Tom'u az önce buldum. O ölü.
Tom, kanepenin altında bulduğum şeye bak.
Bu sessiz, görünüşte soyut resme denk geldim
Büyük bir metal kapı buldum, tırmanıp atlamaya çalıştım,
Sana bulduğum bir şeyi göstereyim.
Tom, aradığın resmi buldum.
Bu, valizini bulduğum adam.
Gazetedeki bir duyuru vasıtasıyla kaybolan köpeğimi buldum.
Hayatımda ilk kez kendimi, bilmediğim bir şehirde yapayalnız halde buldum.
Babamın otuz yıldır tuttuğu günlüğünü buldum.
Masanın üstünde bir not buldum ama kimden olduğunu bilmiyorum.
Sonunda problemin çözümünü buldum.
"Bak, bir sincap!" "Nerede? Bana göster!" "Tam orada, şu ağaçta. Onu bulabilir misin?" Ah, onu şimdi görüyorum!"
Seni bulduğuma sevindim.