Examples of using "Rahat" in a sentence and their turkish translations:
Paranı ver!
Parayı buldum.
Tom parayı aldı.
Param var.
Parayı paylaşalım.
Paran ya da hayatın!
Bütün para nereye gitti?
Mary parayı sütyeninde sakladı.
Paran var mı?
Bir grup gangster parayı çaldı.
Benim, Tom'un parasına ihtiyacım var.
Parayı sen al.
Ben bir geri ödeme talep ediyorum.
Param bitti.
Tom'a parayı ver.
O, kasamdan parayı çaldı.
Para şimdi nerede?
Tom parayı cebine koydu.
Parayı nereden aldın?
Parayı bana ne zaman iade edeceksin?
Ben parayı sana vereceğim.
O, parayı geri istedi.
Ondan parayı geri aldım.
O, parayı ondan aldı.
Parayı almalıydım.
Şimdi çok az param var.
Tom her zaman parasız.
Tom'un parayı nereye sakladığını biliyor musun?
Para nereye gitti?
Allah seni sağlıklı yapar ve doktor paranı alır.
Tom ihtiyacımız olan parayı bize ödünç verebilir.
Tom Mary'ye borçlarını ödemesi için ihtiyacı olan parayı verdi.
Tom ve Mary sonunda kavuşabilmek için savaştılar.
Gerekli param olduğunda Paris'e gideceğim.
Bazen parayı tüketirim.
Şu anda sahip olduğum bütün parayı sana ödünç vereceğim.
Bunu dünyadaki tüm para için yapmazdım.
Tom ihtiyacı olan parayı başka birinden ödünç almış olabilir.
Tom paranın nerede saklı olduğunu nasıl bilebilirdi?
Şu an sahip olduğum bütün para budur.
Chris evleri boyamak için kiralandı ve para toplayabildi.
Tom'un parayı nereye sakladığını çözmeye çalışıyorum.
- Bu paranın Tom'a ait olduğundan emin olamayız.
- Bu paranın Tom'a ait olduğunu varsayamayız.
- Bunun Tom'un parası olduğu hükmüne varamayız.
İhtiyacımız olan tüm parayı sağlamak için sana güveniyoruz.
Ceketimin para veya başka şeyler saklayabileceğim gizli bir cebi var.
Tom'un tek başına bu yere gücü yetmez. Onun bir oda arkadaşının olmasının nedeni budur.
Tom ihtiyacım olan parayı bana ödünç verdi.
Bana paranı ver yoksa seni döverim.
Param nerede?
Hayır, bu asla olmazdı. Hayır. Asla o kadar param olmazdı, çoktan harcamış olurdum.
O ayın sonunda her zaman züğürttür.