Translation of "öisin" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "öisin" in a sentence and their turkish translations:

Ne laiduntavat vain öisin.

Sadece geceleri otlamaya çıkarlar.

Mutta öisin - ne liikkuvat.

Ama geceleri... ...hareket hâlindedirler.

Oliko se aktiivisempi öisin?

Acaba geceleri daha mı aktif?

Pöllöt ovat aktiivisia öisin.

Baykuşlar geceleri aktiftir.

Öisin luen kirjaa pojalleni.

- Akşamları oğluma kitap okurum.
- Geceleri oğlum için kitap okurum.

Minne aurinko menee öisin?

Güneş gece nereye gider?

Ne lähtevät syömään enimmäkseen öisin.

Genellikle gece vakti avlanıyorlar.

Leijonien tapoista 90 % tapahtuu öisin.

Aslanlar, avlarının yüzde 90'ını geceleri öldürür.

Öisin vesi tuo ne yhteen.

Geceleri, su onları bir araya getirir.

Mutta öisin - tarina on toinen.

Ama geceler... ...ayrı bir hikâye.

Mikä pitää sinut hereillä öisin?

Gece seni ne uyanık tutar?

Öisin täällä on kauhean meluisaa.

Bu çevre geceleyin son derece gürültülüdür.

Että moni kaktus kukkii vain öisin.

...pek çok kaktüs sadece gece çiçek açar.

Mutta öisin ne ovat yllättävän vihamielisiä.

Ama geceleri şaşırtıcı derecede vahşi bir ortam oluşur.

Minulla on tapana työskennellä tuntikausia öisin.

Gece saatlerce çalışırım.

- Pöllöt metsästävät yöllä.
- Pöllöt metsästävät öisin.

Baykuşlar geceleri avlanır.

Öisin - metsän hedelmät ovat kokonaan niiden hallussa.

Geceleyin, ormanın meyveleri tamamen onlara kalır.

Öisin - ihmeelliset otukset herättävät viidakon lehvästön eloon.

Geceleri... ...ormanın ağaç örtüsü fantastik yaratıklarla canlanır.

Viimeaikainen löytö paljasti, miten ne syövät öisin.

Yeni bir keşif, geceleri nasıl beslendiklerini ortaya çıkardı.

Suuri osa elämästä täällä on aktiivista öisin.

Buradaki yaşam çoğunlukla geceleri hareketleniyor.

- Jostain syystä öisin minusta tuntuu siltä, että olen enemmän elossa.
- Jostain syystä minulla on eloisampi olo öisin.

Bazı sebeplerden dolayı geceleri daha canlı hissediyorum.

Polttava aurinko tarkoittaa, että moni eläin liikkuu vain öisin.

Kavurucu güneş, çoğu çöl hayvanının sadece gece dışarı çıkması anlamına gelir.

Vaimoni ei tavallisesti juo kahvia öisin, enkä juo minäkään.

Karım genellikle gece kahve içmez ve ben de içmem.

Väijyen öisin, auringon laskettua tämä kuolettava kyy tekee eniten vahinkoa.

Bir gece avcısı olan ölümcül engerek, en büyük tahribatı güneş battıktan sonra yapıyor.

Se on anturi, jota yksikään toukka ei voi paeta. Viidakko ryömii ja matelee öisin.

Hiçbir kurtçuk bu sondadan kaçamaz. Yağmur ormanını geceleyin böcekler basar.