Examples of using "äidinkielenään" in a sentence and their turkish translations:
Tom Fransızcayı neredeyse bir yerli gibi konuşabilir.
Onun ana dili Fransızcadır.
Tom'un ana dili Fransızca.
Ana dilini konuşan bir sürü arkadaşım var.
Bir yerli konuşucunun kendini bu şekilde ifade edip etmeyeceğinden şüpheliyim.
Ana dili İngilizce olmayan bir İngilizce öğretmeni tarafından ona İngilizce dersi verildi.
Tom bir yerli gibi Fransızca konuşur.
Finlerin yaklaşık yüzde 4,9'u Finlandiya-İsveçlileridir. Diğer bir deyişle, ana dili olarak İsveççe olan insanlar.
- Bu kitap, anadili Japonca olmayan öğrenciler için.
- Bu kitap ana dili Japonca olmayan öğrenciler için.
Fransızca, onun ana dilidir.
Fransızca ana dilidir.
Tom'un ana dili Fransızcadır.
Hayatını kolaylaştır. Anadillilerden öğüt al.
Tom neredeyse bir yerli gibi yazabilir fakat onun telaffuzu berbattır.
Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
Tom'un Fransızca konuştuğunu duyan birçok insan onun bir yerli konuşucu olmadığını asla tahmin edemezdi.