Translation of "Wrinkled" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Wrinkled" in a sentence and their turkish translations:

She wrinkled her brows.

O, kaşlarını kırıştırdı.

Tom wrinkled his nose.

Tom burnunu kırıştırdı.

Your shirt is wrinkled.

Gömleğin buruşuk.

Tom's shirt is wrinkled.

- Tom'un gömleği kırışmış.
- Tom'un gömleği kırış kırış olmuş.

His slacks are all wrinkled.

Onun pantolonlarının hepsi kırışık.

His ties were always wrinkled.

Onun kravatları her zaman buruşuk.

Your shirt is pretty wrinkled.

Gömleğin oldukça kırışık.

His blue coat was dirty and wrinkled.

Mavi ceketi kirli ve buruşuktu.

Tom wrinkled his brow like he was displeased.

Tom hoşnutsuzmuş gibi kaşını çattı.

Layla and Sami aged up and wrinkled up.

Leyla ve Sami yaşlı ve kırışmıştılar.

He hung his blazer on a hanger because he didn't want it to get wrinkled.

Kırışmasını istemediği için ceketini askıya astı.