Examples of using "Wrinkled" in a sentence and their turkish translations:
O, kaşlarını kırıştırdı.
Tom burnunu kırıştırdı.
Gömleğin buruşuk.
- Tom'un gömleği kırışmış.
- Tom'un gömleği kırış kırış olmuş.
Onun pantolonlarının hepsi kırışık.
Onun kravatları her zaman buruşuk.
Gömleğin oldukça kırışık.
Mavi ceketi kirli ve buruşuktu.
Tom hoşnutsuzmuş gibi kaşını çattı.
Leyla ve Sami yaşlı ve kırışmıştılar.
Kırışmasını istemediği için ceketini askıya astı.