Examples of using "Wrestling" in a sentence and their turkish translations:
Tom profesyonel güreşi sever.
Ben profesyonel güreşi seviyorum.
bağımsız güreş arenasında güreşiyordum.
John Tom'la güreşiyor.
Tom da güreş takımında.
Babamla birlikte profesyonel güreş
ve profesyonel güreşe son verdim,
Hiç sumo güreşi izledin mi?
Onlar omuz omuza güreş tutuyorlar.
Tom başparmak güreş yarışmasını kazandı.
Tom güreş takımında değil.
Tom güreş takımındadır.
- Dağıstan güreşin beşiğidir.
- Dağıstan güreşçinin harman olduğu yerdir.
Sumo güreşi, geleneksel bir Japon sporudur.
Güreşe nasıl başladın?
Sami bir güreş maçından geri döndü.
Tom'un güreş koçu olan bir arkadaşı var.
Bir güreş maçı başlatmak ister misin?" der.
Kız kardeşin, TV'de sumo güreşi izlemeyi seviyor.
Güreş hem bana hem de babama aitti.
Güreş, Eski Yunan'da en popüler organize spordu.
Tom Mary ile onu kol güreşinde yenebileceğine dair iddiaya girdi.
Tom, Mary'ye kendisinin güreş takımının kaptanı olmadığını söyledi.
Tom Mary'ye güreş takımının kaptanı olduğunu söyledi.
güreş ringini hazırlamada yardım etmek istediğimi söyledim.
Çay salonuna girdiğimde televizyonda güreş maçı izleyen iki genç adam buldum.
Ben kafeteryaya girdiğimde, iki tane genç adam televizyonda bir güreş maçını izliyordu.
Çay odasına girdiğimde televizyonda güreş maçı izleyen iki genç adam buldum.
Kafeye girdiğim gibi televizyonda güreş karşılaşması izleyen iki genç erkek gördüm.