Translation of "Willingly" in Turkish

- Tom willingly did that.
- Tom did that willingly.

Tom bunu isteyerek yaptı.

Tom went willingly.

Tom isteyerek gitti.

I did it willingly.

Onu gönüllü olarak yaptım.

He did it willingly.

Onu isteyerek yaptı.

She did it willingly.

O bunu isteyerek yaptı.

They did it willingly.

Onlar bunu isteyerek yaptı.

I willingly eat sweets.

İsteyerek tatlı yiyorum.

Tom did it willingly.

Tom onu isteyerek yaptı.

He's helped me willingly.

O isteyerek bana yardımcı oldu.

She helped me willingly.

O bana isteyerek yardım etti.

I did that willingly.

Onu isteyerek yaptım.

Tom may not resign willingly.

Tom isteyerek istifa etmeyebilir.

Tom willingly went to jail.

Tom isteyerek hapise girdi.

Tom didn't do that willingly.

Tom bunu isteyerek yapmadı.

I didn't do it willingly.

- İsteyerek yapmadım.
- Bayıla bayıla yapmadım.

I willingly fulfilled his wish.

Onun isteğini isteyerek yerine getirdim.

He gave it to me willingly.

O bunu bana isteyerek verdi.

He lent me the money quite willingly.

O bana parayı oldukça istekli olarak ödünç verdi.

I willingly have done whate'er I could.

Ben istekli olarak elimden geleni yaptım.

Do you think Tom will go willingly?

Tom'un isteyerek gideceğini düşünüyor musun?

Layla went to Sami's house quite willingly.

Leyla, Sami'nin evine oldukça istekli gitti.

Tom will never willingly go there by himself.

Tom isteyerek tek başına oraya asla gitmeyecek.

If we're willingly handing it over to private companies

belki de James Bond'a layık

The rest of the land surrendered to me willingly

Arazinin geri kalanı bana isteyerek teslim oldu

Far from hesitating, she willingly offered to help me.

Tereddütten uzak, isteyerek bana yardım etmeyi önerdi.

She would willingly come but she was on vacation.

Seve seve gelirdi fakat o tatildeydi.

Tom has willingly done everything we've asked him to.

Tom onun yapmasını istediğimiz her şeyi isteyerek yaptı.

Tom has willingly done everything we've asked him to do.

Tom yapmasını istediğimiz her şeyi isteyerek yaptı.

I won't willingly give up this house. I'll leave it either in handcuffs or in a coffin!

Bu evden gönüllü olarak ayrılmayacağım. Kelepçeli veya tabutun içinde terk edeceğim!

I'll count up to three and if you won't give it to me willingly, I will take it from you.

Üçe kadar sayacağım ve eğer onu bana kendi isteğinle vermezsen, senden zorla alacağım.