Examples of using "Whisky" in a sentence and their turkish translations:
O viski satıyor.
Bu viski çok sert.
Bu viski fazla güçlü.
Michael Jackson viski uzmanıydı.
Batıdaki erkekler genellikle viski içer.
- Bu viskiyi nasıl buluyorsun?
- Nasıl, bu viskiyi beğeniyor musun?
Lavabonun üstünde birkaç viski şişesi var.
Tom kendine bir bardak viski doldurdu.
Üstüme bir bardak viski döktüm.
Su yoksa viski yok.
Bense birayı viskiye tercih ederim.
O bazen şaraptan hoşlanır ama çoğunlukla viski içer.
Viskiyi sanki suymuş gibi içti.
Bu şişenin içinde biraz viski var.
O, barda oturarak peş peşe viski içti.
- İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
- Eğer İskoçya'dan gelmiyorsa ve en az on iki yıl eskitilmediyse o zaman o, viski değildir.