Translation of "Wagon" in Turkish

I fixed their wagon.

Onların vagonunu tamir ettim.

- Tom fell off the wagon.
- Tom literally fell off the wagon.

- Tom içkiye yeniden başladı.
- Tom yine nefsine yenik düşmüştü.

Tom is on the wagon.

Tom içkiyi bırakmış.

Does Tom drive a station wagon?

Tom bir pikap sürebilir mi?

Does Tom still drive a station wagon?

Tom hâlâ steyşın araba kullanıyor mu?

Tom got drunk and literally fell off the wagon.

Tom yine nefsine yenik düşüp sarhoş oldu.

Some, like my mother, hitched onto the Great Migration wagon --

Annem gibi bazıları da Büyük Göç vagonuna bindi --

Tom drives a truck and his wife drives a station wagon.

Tom bir kamyon sürüyor ve karısı bir pikap sürüyor.

In the wagon were a few tools and some extra guns.

Vagonda birkaç araç ve birkaç ekstra silah vardı.

Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.

İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.