Translation of "Modern" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Modern" in a sentence and their turkish translations:

Modern problems require modern solutions.

Modern sorunlar, modern çözümler gerektirir.

- Her house is very modern.
- Their house is very modern.

Onların evi çok moderndir.

- Her house is very modern.
- His house is very modern.

Onun evi çok modern.

- I don't dig modern jazz.
- I don't get modern jazz.

Modern cazı anlamıyorum.

He built modern optic.

Modern optiği kurdu.

modern multiplayer video games.

Modern çok oyunculu video oyunları.

Modern methods improved industry.

Modern yöntemler sanayiyi geliştirdi.

Tom appreciates modern art.

- Tom modern sanatı takdir ediyor.
- Tom modern sanattan hoşlanır.
- Tom modern sanattan zevk alır.

She's a modern girl.

O modern bir kızdır.

He's a modern boy.

O çağdaş bir oğlan.

I prefer modern furniture.

Modern mobilyayı tercih ederim.

I'm learning Modern Greek.

Modern Yunanca öğreniyorum.

Tom likes modern poetry.

Tom modern şiirlerden hoşlanır.

He appreciates modern art.

Modern sanata değer verir.

- I'm not interested in modern art.
- Modern art doesn't interest me.

- Modern sanatla ilgilenmiyorum.
- Modern sanat beni ilgilendirmiyor.

- Tom appreciates modern art.
- Tom has an aesthetic sense for modern painting.

Tom'un modern resim için estetik duygusu vardır.

Early modern language of civility

belirli görüşlerle konuşmak için

Their house is very modern.

Onların evi çok moderndir.

He is a modern boy.

O modern bir oğlan.

Your house is very modern.

Eviniz çok modern.

He majors in modern literature.

O, modern edebiyatı asıl branş olarak alıyor.

I don't like modern films.

Modern filmler hoşuma gitmiyor.

Her house is very modern.

Onun evi çok moderndir.

Modern art doesn't interest Tom.

Modern sanat Tom'u ilgilendirmiyor.

I don't like modern jazz.

Modern cazı sevmiyorum.

Modern cats don't eat mice.

Modern kediler fare yemezler.

I actually like modern art.

Ben aslında modern sanattan hoşlanıyorum.

Tom doesn't understand modern technology.

- Tom günümüz teknolojisinden anlamaz.
- Tom modern teknolojiden anlamaz.

Do you like modern music?

Modern müziği sever misin?

Modern Russia has many problems.

Modern Rusya'nın pek çok sorunları vardır.

I don't understand modern art.

Modern sanattan anlamıyorum.

Felipe bought a modern truck.

Felipe modern bir kamyon satın aldı.

Tom doesn't like modern art.

Tom modern sanatı sevmez.

He is studying modern literature.

Modern edebiyat eğitimi alıyor.

I don't like modern art.

Modern sanattan hoşlanmam.

Tom doesn't like modern architecture.

Tom modern mimariyi sevmiyor.

Is modern life too complicated?

Modern hayat çok mu karışık?

Google is our modern man's God.

Google, modern insanın Tanrısı.

Modern jazz is not my line.

Modern caz benim mesleğim değil.

They say it looks too modern.

Onlar bunun çok modern göründüğünü söylüyor.

I really can't understand modern sculpture.

Modern heykeltıraşlığı gerçekten anlayamıyorum.

Modern technology gives us many things.

Modern teknoloji bize çok şey verir.

Modern methods have pushed industry forward.

Modern yöntemler endüstriyi ilerletti.

He majored in modern French literature.

O, modern Fransız edebiyatında ihtisas yaptı.

Modern poetry is often most obscure.

Modern şiir genellikle anlaşılması en güç olandır.

Modern bridges are similar in shape.

Modern köprüler şekil olarak benzer.

A modern factory is totally automated.

Modern bir fabrika tamamen otomatiktir.

Modern music is familiar to him.

Modern müzik ona tanıdıktır.

This office has very modern furniture.

Bu büronun çok modern mobilyaları var.

She does not understand modern technology.

O modern teknolojiden anlamıyor.

I'm not interested in modern art.

Ben modern sanatla ilgili değilim.

That architect builds very modern houses.

O mimar çok modern evler inşa ediyor.

A computer is a modern device.

Bir bilgisayar modern bir cihazdır.

Modern people cannot do without cars.

Modern insanlar araba olmadan yapamaz.

Are you interested in modern art?

Modern sanata ilgi duyuyor musun?

We can create a modern patent system

21. yüzyılın gereklerini karşılayan

Why didn't modern technology develop in China?

Neden Çin'de modern teknoloji gelişmedi?

Modern jazz is not to my taste.

Modern caz benim zevkime göre değil.

Tom has an eye for modern art.

Tom'un modern sanatta gözü var.

Tom has a talent for modern painting.

Tom'un modern resme yeteneği var.

Many Europeans do not know modern Japan.

- Birçok Avrupalı modern Japonya'yı tanımıyor.
- Birçok Avrupalı çağdaş Japonya'yı bilmiyor.

The telephone is essential to modern life.

Telefon modern yaşam için gereklidir.

Modern Hebrew is easier than Ancient Hebrew.

Modern İbranice, Eski İbranice'den daha kolaydır.

Drugs are a cancer of modern society.

İlaçlar modern toplumun bir kanseridir.

That is a modern form of superstition.

Bu, hurafenin modern bir biçimidir.

We owe our modern life to electricity.

Biz modern yaşamımızı elektriğe borçluyuz.

What do you think of modern art?

Modern sanat hakkında ne düşünüyorsunuz?

Modern Greek borrowed many words from French.

Çağdaş Yunanca, Fransızcadan birçok kelime ödünç aldı.

There are many modern buildings around here.

Burada çok sayıda modern bina var.

Modern ships only need a small crew.

Modern gemilerin yalnızca küçük bir mürettebata ihtiyacı var.

The show presented modern art from Europe.

Gösteri Avrupa'dan modern sanatı sundu.

São Paulo is Brazil's most modern city.

Sao Paulo Brezilya'nın en modern şehridir.

Modern heroes are represented by rock stars.

Modern kahramanlar rock yıldızları tarafından temsil edilmektedir.

I'm losing my passion for modern languages.

Ben modern diller için tutkumu kaybediyorum.

This kitchen is very modern and pretty.

Bu mutfak çok modern ve güzel.

In the modern age, humans are detached.

Modern çağda insanlar bağımsızdır.

My favorite modern writer is Tom Jackson.

En sevdiğim modern yazar Tom Jackson.

He has an eye for modern art.

Modern sanattan anlar.

He has a talent for modern painting.

- Modern resme yeteneği var.
- Çağdaş resme yeteneği var.

Algeria is a modern and civilized nation.

Cezayir modern ve uygar bir ülke.

And for the first time in modern history,

ve modern tarihte ilk kez

Where we take the anatomy of modern animals,

fosil kayıtlarıyla karşılaştırdığımız

Hollowing them out just like a modern bird,

tıpkı modern kuşlardaki gibi içlerini oyuyordu

The phenomenon is typical of our modern era.

Fenomen modern çağımızın tipik bir örneğidir.

He gave an interesting broadcast about modern art.

O, modern sanat hakkında ilginç bir yayın yaptı.

The furniture in his office is very modern.

Onun ofisindeki mobilya çok modern.

More modern buildings are safer than older ones.

Daha modern binalar daha eskilerden daha güvenlidir.

Modern civilization is founded on science and education.

Modern medeniyet bilim ve eğitim üzerine kurulmuştur.

The official language of Israel is Modern Hebrew.

İsrail'in resmi dili Modern İbranicedir.

The furniture in this office is fairly modern.

Bu ofiste mobilyalar oldukça modern.

Tokyo is Japan's most important and modern city.

Tokyo Japonya'nın en önemli ve modern şehridir.

He knows about the modern history of France.

O, Fransa'nın modern tarihi hakkında bilgi sahibidir.