Translation of "Unrealistic" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Unrealistic" in a sentence and their turkish translations:

That's unrealistic.

O gerçekçi değil.

- She has unrealistic standards.
- He has unrealistic standards.

O gerçekçi olmayan standartlara sahip.

He is unrealistic.

O gerçekçi değildir.

That was unrealistic.

O gerçekçi değildi.

Tom is unrealistic.

Tom gerçekçi değil.

Mary has unrealistic expectations.

Mary'nin gerçekçi olmayan beklentileri var.

Tom is being unrealistic.

- Tom gerçek dışı oluyor.
- Tom güvenilmez oluyor.

That seems terribly unrealistic.

Bu son derece gerçek dışı görünüyor.

Tom has unrealistic expectations.

Tom'un gerçekçi olmayan beklentileri var.

Is three years unrealistic?

Üç yıl gerçek dışı mı?

And that my unrealistic expectations

Kendimi, kültürümün içinde gerçekçi bir şekilde

Your hypothesis is completely unrealistic.

Senin hipotezin tamamen gerçek dışıdır.

His theory was absolutely unrealistic.

Onun teorisi kesinlikle gerçek dışı.

This movie is so unrealistic.

Bu film çok gerçek dışı.

That scene was completely unrealistic.

O sahne tamamen gerçek dışıydı.

I don't set myself unrealistic goals.

Kendime gerçekdışı hedefler belirlemiyorum.

This outfit is sexy, but unrealistic.

Bu kıyafet seksi, ancak gerçekçi değil.

Do you think this plan is unrealistic?

Bu planın gerçekçi olmadığını düşünüyor musun?

The budget appears to be inaccurate and unrealistic.

Bütçe hatalı ve gerçek dışı görünüyor.

The dialogue in this book is very unrealistic.

- Bu kitaptaki diyaloglar çok gerçekçi değil.
- Bu kitaptaki diyaloglar çok gerçek dışı.

Men have unrealistic expectations about how women should look.

Erkeklerin kadınların nasıl görünmesi gerektiği hakkında gerçekçi olmayan beklentileri var.

Like many of Napoleon’s long-range interventions in Spain, the objectives were unrealistic,

Napolyon'un İspanya'daki birçok uzun menzilli müdahalesi gibi, hedefler gerçekçi değildi,

I know it's unrealistic to expect Mary to ever fall in love with someone like me.

Mary'nin benim gibi birine şimdiye kadar aşık olmasını beklemenin gerçek dışı olduğunu biliyorum.

Parents look at the new generation as a generation that is far from reality and busy running after unrealistic dreams.

Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.