Examples of using "Uninhabited" in a sentence and their turkish translations:
Issız görünüyor.
O zamanlar Uruguay neredeyse ıssızdı.
Cezayir'in adalarının hiçbirinde yerleşim yok.
Issız adayı keşfetmeyi umuyor.
O, ıssız ada keşfetmek istiyor.