Examples of using "Unbeatable" in a sentence and their turkish translations:
- Tom yenilemezdi.
- Tom rakipsizdi.
- Tom yenilemez.
- Tom yenilmezdir.
Onlar rakipsiz olacak.
- Kimse rakipsiz değil.
- Kimse yenilemez değil.
Kendini yenilmez hissediyor musun?
Tom hâlâ yenilemez.
- Tom'un rakipsiz olduğunu düşündüm.
- Tom'un rakipsiz olduğunu düşünüyordum.
- Tom'un yenilmez olduğunu düşünüyordum.
- Rakipsiz olduğumu düşünmüyorum.
- Yenilemez olduğumu düşünmüyorum.
Tom'un yenilmez olduğunu biliyorum.
- Tom satrançta rakipsiz.
- Tom satrançta yenilemez.
Oldukça rakipsiz bir kombinasyon.
Tom yenilemezdi.
Bence Tom hâlâ rakipsiz.
Tom bana Mary'nin yenilmez olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom ve Mary teniste yenilemez.
Tom ve Mary yenilemez bir takım.
Liu Bei ve Zhuge Liang rakipsiz bir takımdır.
ama alt edilemeyecek canavarlar olduğunu düşünmüyorum.
Şu anda yenilmezsin. Hatta diğerleri de fark ediyor.