Examples of using "Toaster" in a sentence and their turkish translations:
Bir tost makinem var.
Ben tost makinesini tamir etmek zorunda kaldım.
O, tost makinesini tekrar bozdu.
Ekmek tostta sıkışmış.
Ekmek kızartma makinesi yoğun sabahlar sırasında kullanışlıydı.
Tom'un tost makinesinin fişini zaten çektiğini düşünüyordum.
Tom ekmek kızartma makinesine iki parça ekmek koydu.
Tom aldığıyla aynı ekmek kızartma makinesini satın aldım.
Tom, eski ekmek kızartma makinesini atmayı planlıyor.
Tom tosta iki dilim ekmek koydu.
Tom tost makinesinin arkasında yarısı yenmiş bir elma buldu.
Bu tost makinesinin bir yıl garantisi var.
Tom tost makinesinin fişini çekti ve onu bir kutuya koydu.
Tom tost makinesine birkaç dilim ekmek koydu.
O bir tost makinesi, bir kahve makinesi, bir yumurta pişirici ve bir el mikseri satın aldı.
Tom ekmek kızartma makinesine iki dilim ekmek koydu ve kolu aşağı itti.
Tom 6:30'da yataktan kalktı, mutfağa gitti ve tost makinesine iki dilim ekmek koydu.