Examples of using "Coin" in a sentence and their turkish translations:
Haydi yazı tura atalım.
Yazı tura at.
Lütfen bir madeni para yerleştirin.
Tom yazı tura attı.
Tom parayı cebine koydu.
O bir bozuk para yuttu.
Yazı tura atalım.
O bir bozuk para yuttu.
Bu para sahteydi.
İşte altın bir sikke.
Madeni parayı çevirdim.
Dört kez yazı tura atsam ve bunu açıkça yapsam
Altın bir para var.
Bozuk paran var mı?
O bir para buldu.
Tom bir Roma sikkesi buldu.
Bu bir gümüş sikkedir.
Yazı tura ile karar verelim.
Tom yanlışlıkla bozuk para yuttu.
Tom yerden bir bozuk para aldı.
Hesap bozuk para ile ödendi.
Sadece yazı tura atamaz mıyız?
Tom eski bir altın sikke buldu.
Çocuk bakır sikkeyi çaldı.
Tom, Mary'ye eski bir sikke verdi.
Masanın altına madeni para yuvarlandı.
Çocuklar bir sikke buldular.
Haydi yazı tura ile karar verelim.
Neden yazı tura atmıyoruz?
Bana fazladan bir madeni para verdin.
Bu paranın değeri ne kadar?
Tom parayı aldı.
Tom eğildi ve bozuk parayı aldı.
Neden 5 ve 50 yenlik bozuk paraların ortasında boşluk var?
Bir nikel beş kuruş değerinde bozuk paradır.
Madeni paradaki tarih 1921'dir.
Onun cebinden madeni para düştü.
Kaldırımda bozuk para buldum.
Tom öne doğru eğildi ve bozuk parayı aldı.
Sikke, altından yapılmıştır.
Bu para size iyi şans getirecek.
Maç yazı tura ile başlar.
Sami bozuk parayı cebine koydu.
5 yen bozuk para pirinçten yapılır ve 10 yen bozuk para bronzdan yapılır.
Başlık parasıyla 15 yaşındaki çocuk
O, cebinden bir madeni para çıkardı.
O cebinden bir bozuk para çıkardı.
Cebinden madeni bir para çıkardı.
Tom cebinden bir para çıkardı.
Tom yerdeki parayı işaret etti.
Tom eğildi ve bozuk parayı aldı.
Eğildi ve parayı aldı.
Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.
Tom eğildi ve madeni parayı aldı.
Tom şimdiye kadar gördüğüm en iyi madeni para koleksiyonuna sahip.
Cebinden 5 cent değerinde bir jeton çıkıyor
Tom bahçede çok eski bir sikke buldu.
Altın para düşünülenden çok daha değerliydi.
Bu antik paraya bir antikacı dükkanında rastladı.
Bu Tom'un altın parayı bulduğunu söylediği yer.
Yaşam ve ölüm aynı madalyonun iki yüzüdür.
Tom sikkeyi yerden aldı ve onu daha yakından inceledi.
Bu, Amerika Birleşik Devletlerindeki en büyük para fabrikasıdır.
Tom arka kapının hemen dışında eski bir sikke buldu.
Karanlık ve aydınlık bir elmanın iki yarısı gibidir.
O, 100 yen bozuk para değildi, o bir şişe kapağıydı.
Tom bozuk parayı havaya attı ve sonra onu yakaladı.
Madeni paranın önündeki sözleri anlamıyorum.
Tom bozuk parayı aldı ve ona yakından baktı.
Tom kaldırımda gördüğü madeni parayı almak için durdu.
Sırt çantamı tren istasyonunda bozuk para dolabına bıraktım.
Cüzdanda paran varsa sahte dostlar hemen yığılırlar.
Tom yerdeki parayı almak için eğildi.
işte o vizyon nereden geliyor, işte buradan geliyor. O paradan.
Bozuk paran var mı?
Bush yönetimi ve El Kaide aynı madalyonun iki yüzü müdür?
Ekonomi ve kalite karşıt değildir, aynı madalyonun iki yüzüdür.
Bir telefon görüşmesi yapmak için elimi cebime koydum ve bozuk para aradım.
Hırsızlar, devasa altın madalyonu yakındaki Monbijou Park'a taşımak için bir el arabası kullandılar.
Madalyonun öteki yüzünde ise bu çocuklar dünyadaki en yüksek çocuk intihar oranına
Hırsızlar güvenlik görevlileri tarafından fark edilmeden veya alarm sistemini harekete geçirmeksizin kocaman altın madeni paraları çaldılar.
Zaman hayatınızın parasıdır. Onu harcayın. Başkalarının sizin için harcamasına izin vermeyin.
"Bugün bana ne olduğunu tahmin et!" "Bana yerde bir bozuk para bulduğunu söyleme." "Evet! Nasıl bildin?" "Onu söyledikten sonra bana her zaman söylediğin şey bu."
Ak akçe kara gün içindir.