Examples of using "Storyteller" in a sentence and their turkish translations:
Tom çok iyi bir öykücü.
Hikâye anlatıcı olarak önemli olan ilk şey
O bir öykücü ve şairdir.
Amcamın bütün ailesi hikaye anlatıcısını dinlemek için geldi ve tepenin diğer tarafındaki komşu konuttan halamın akrabalarından bazıları bile.