Examples of using "Starting" in a sentence and their turkish translations:
O şimdi başlıyor.
Başlıyor muyuz?
Yeniden başlıyoruz.
Sadece başlıyoruz.
Tekrar başlıyor.
Yağmur yağmaya başlıyor.
Başlamak mücadelenin yarısıdır.
Hava serinlemeye başlıyor.
Ve bu başladı bile.
ciddi reformlar yapmaya başlayan
Yakında başlıyor muyuz?
Kar yağmaya başlıyor.
Bira ile başlıyorum.
Dinlenmeye başlıyorum.
Öğleyin başlıyorum.
Çalışmaya başlıyor.
Havai fişekler başlıyor.
Tom kel olmaya başlıyor.
Maalesef 1980'lerden itibaren
ek işler yapmaya başlıyor
Sıfırdan başlayan Steve Jobs
Son zamanlarda, dijital bankacılığa başladık.
Bunun üstüne, yağmur yağmaya başlar.
Ben yaşlanmaya başlıyorum!
Bundan hoşlanmaya başlıyorum.
sevimsiz bulmaya başlıyorum.
Kendimi umutsuz hissetmeye başlıyorum.
O kendini çaresiz hissetmeye başlıyor.
Kendini çaresiz hissetmeye başlıyor.
Beni kızdırmaya başlıyorsun.
Ben Almanca öğrenmeye başlıyorum.
O beni sinirlendirmeye başlıyor.
İnsanlar konuşmaya başlıyorlar.
Motor çok ısınmaya başlıyor.
Dersler yakında tekrar başlıyor.
Yağmur yağması kesin gibi.
Tom endişe etmeye başlıyor.
Tom terlemeye başlıyor.
Tom dinlenmeye başlıyor.
Tom panik yapmaya başlıyor.
Senden hoşlanmaya başlıyorum.
Tom ağlamaya başlıyor.
- Acıkmaya başlıyorum.
- Aç hissetmeye başlıyorum.
- Yorulmaya başlıyorum.
- Yorgun hissetmeye başlıyorum.
Beni korkutmaya başlıyorsun.
Umudumu kaybetmeye başlıyorum.
Acıkmaya başlıyorum.
Yağmur yağmaya başlıyordu.
Hava kararmaya başlıyor.
Beni sıkmaya başlıyorsun.
Acele et! Konser başlıyor!
Fransızca öğrenmeye başlıyorum.
Buna inanmaya başlıyorum.
Daha iyi hissetmeye başlıyorum.
Senden şüphelenmeye başlıyorum.
Onlar ne zaman başlıyor?
Biz yemek yemeye başlıyoruz.
Sıkılmaya başlıyorum.
Yarın okula başlayacağız.
Hemen başlamayı tavsiye ederdim.
Bu akşam başlıyorum.
Gösteri başlıyor.
Bu başlangıç noktası.
Bu şimdi değişmeye başlıyor.
İnsanlar fark etmeye başlıyorlar.
O iyi bir başlangıç noktasıdır.
İnsanlar bakmaya başlıyor.
Güzel kokmaya başlıyor.
Korkunç görünmeye başlıyor.
Panik yapmaya başlıyordum.
Bir işe başlamak zordur.
Müzikal yakında başlıyor.
Sanırım Tom daha fazla zaman istedi.
Ben uykulu hissetmeye başlıyorum.
Kendimi suçlu hissetmeye başlıyorum.
Sersemlemiş hissetmeye başlıyorum.
Kel olmaya başlıyorum.
Tom yürümeye başlıyor.
Bir şey olmaya başlıyor.
- Yeni bir hayata başlıyorum.
- Yeni bir yaşama yelken açıyorum.
Burada hava soğumaya başlıyor.
Yavaş yavaş sinirime dokunuyorsun.
Sen şimdi ısınmaya başlıyorsun.
Çabuk ol! Konser başlıyor.
Kötü hava başlamamızı engelledi.
O normal başlangıç zamanı.
Gelecek yıl üniversiteye başlayacağız.
- O, şu evi sevmeye başlıyor.
- O bu evi sevmeye başlıyor.
Gelecek yıl, üniversiteye başlayacağız.
Gerçekten sinir bozucu olmaya başlıyorsun.
Büyük yağmur damlaları düşmeye başlıyor.
Gina dalkavukluk etmeye başlıyordu.
Bir aile kurma hakkında konuştuk.
Tom'a benzemeye başlıyorsun.
İşler biçimlenmeye başlıyor.
Tom umudunu kaybetmeye başlıyor.