Examples of using "Singapore" in a sentence and their turkish translations:
Singapur, Singapur'un başkentidir.
Ben Singapur'danım.
Bin Singapurda yaşadı.
Singapur'da İngilizce konuşulur.
Singapur bir şehir devletidir.
Singapur'u nasıl buldun?
Singapur'un büyük bir sorunu var.
New York, Hong Kong ya da Singapur gibi yerleri geçtiğini biliyor musunuz?
Singapore bu resimde çok güzel görünüyor.
Gelecek ocak ayında Singapor'dan döner.
teknolojinin son noktası olmasını istiyor. Ama bunun için para ihtiyaçları var.
Tom, Singapur'da Londra merkezli bir şirket için çalışır.
Singapur, New York kentinden daha küçük bir ulustur.
Biz tatilimiz için Singapur gezisine karar verdik.
Bu türde beton, Singapur'da hiç kullanılmamıştır.
Onlar Singapur'da ikinci ulusal dil olarak Çince öğretiyorlar.
Singapur veya Güney Kore'den bir pasaportunuz varsa,
Singapur'da suçluları cezalandırmanın bir yolu da onları kırbaçlamaktır.
Singapur'a gelen ziyaretçi sayısı yıldan yıla artmıştır.
Singapur'da yere tükürmek bir suçtur.
Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.
Önce Hong Kong'a ve ardından Singapur'a gideceğiz.
Singapur şu anda dünyanın vahşi yaşama en dost şehirlerinden biri.
Singapur. Tertemiz su yollarına ve iki milyondan fazla ağaca sahip bu bahçe şehir,
Singapur'da bir suçluyu cezalandırmanın bir yolu onu ya da onu kırbaçlamaktır.
Gerçekten burada yeni bir Singapur ve ya Dubai'den mi bahsediyoruz? Ya da gerçekten kaçırdığımız bir şey mi var?
Modi, Singapur'un eski başbakanı Lee Kuan'ın hayranı olduğunu söylüyor.