Examples of using "She'll" in a sentence and their turkish translations:
O, kesinlikle başarılı olacak.
O, büyük ihtimalle gelecek.
O yakında dönecek.
O bunu atlatacak.
O anlayacak.
Ben onun başarılı olacağını düşünüyorum.
Onun kabul edeceğini biliyorum.
O bu oyunu beğenecek.
O, çok yakında geri dönecek.
- O, İrlanda'ya gidecek.
- İrlanda' ya gidecek.
O yakında evlenecek.
O tekrar baştan başlayacak.
O onu sonsuza dek sevecek.
O daha fazla para biriktirecek.
Onun giysisi berbat olacak.
Kazanacağını umuyor.
O sana bir kitap gönderecek.
O onu bir kez daha deneyecek.
O iyi bir eş olacaktır.
Sanırım o bana yardım edecektir.
O, kafamı koparacak.
O benimle güvende olacak.
O onunla ilgilenecek.
Onun erken gideceğine eminim.
Onun onu seveceğinden eminim.
Evet, o muhtemelen eve gelecek.
O benim tarafımdan götürülecek.
Sen farkı asla fark etmeyeceksin.
O muhtemelen başaracaktır.
O yarın çiti boyayacak.
Orada olacak, değil mi?
Cezalandırılacağını biliyor.
Yakında öleceğini düşünüyor.
Çünkü o onu sevecek tabii ki
Dört civarında telefona cevap verebileceğini düşünüyorum.
O geri gelecek.
O, gelecek yıl evlenecek.
O onu beklemek zorunda kalacak.
Onun başarılı olma ihtimali var.
Ona söyleme. O herkese yayar.
Onun orada olup olmayacağını merak ediyorum.
O, 24 saat içinde onu yapacak.
O, zaman kaybedecek.
Toplantıya geç kalacak.
O, sınavı kesinlikle geçecek.
O bir hafta içinde gül ekecek.
O her şeyi söyler ve hiçbir şey değişmez.
Er ya da geç, o, Jamal'a ihanet edecek.
Sence o ne diyecek?
Mary kazanacağından emin, değil mi?
Bu öğleden sonra bisikleti temizleyecek.
Mary bunu yapacağını söyledi.
onun duygusu, onun ruhu ona çok hitap edecek.
Şehrin daha içlerine doğru girmeli.
Sen gelmeden önce o gitmiş olacak.
Onun yakında evleneceğini söylüyorlar.
Onun yakında iyileşeceğini umuyorum.
Onun yakında iyileşeceğini umuyorum.
Sato ile asla evlenmez.
O hazır olacak.
O, birkaç dakika içinde dönecek.
Korkarım ki o benim talebimi reddedecek.
O, bu öğleden sonra ayağa kalkıp hareket edecek.
Onun ne zaman geleceğini tam olarak bilmiyorum.
Onun zamanında geleceğinden emin misin?
Ona yardım etmezsek ölecek.
Mary mavi elbiseyi giyeceğini söylüyor.
Yaptığı yüzünden cezalandırılacak.
Yaklaşık 4.00 sularında onun telefona cevap verebileceğini düşünüyorum.
O, orada hiçbir şey yapmadan saatlerce oturacak.
Seni gördüğüne mutlu olacak, değil mi?
Er ya da geç şoku atlatacak.
Onun bugün geleceğine dair içimde bir his var.
O sen ağaçtan inene kadar bekleyecek.
Evet, bir dakika içerisinde seninle birlikte olacak.
O vakit kaybetmeden gelecek.
"Sence gelecek mi?" "Umarım gelmez."
"Onu yapacağız. Ben eminim." "Ben sadece endişeliyim."
- O, kesinlikle büyükannemle iyi anlaşacak.
- Kesinlikle anneannemle iyi anlaşacak.
Ondan bıkacak nihayetinde.
Ben onun kısa sürede ulaşacağına inanıyorum.
Bu işten sağ çıkacağına oldukça eminim.
Eğer benim burada olduğumu bilseydi hemen gelirdi.
O, gelecek dört yılı hapishanede geçirecek
Raporu yarın başlatacağını iddia ediyor.
Saat beşten önce onun döneceğini sanmıyorum.
3:00'e kadar bekleyin. O, o zaman dönecek.
O kesinlikle turnuvada şampiyonluk kazanacak.
Sen dönünceye kadar o gitmiş olacak.
O, gelecek salı Royal Otel'de kalacak.
Onun bu yaz İngiltere'yi ziyaret edeceğinden hiç şüphe yok.
O asla beni affetmeyecek.
Mary'ye benimle evlenip evlenmeyeceğini sormaya karar verdim.