Examples of using "Equals" in a sentence and their turkish translations:
2x6 eşittir 12.
π yaklaşık 3.14159'a eşittir.
Hepimiz burada eşitiz.
Adamın IQ seviyesi ile yaşı eşit
Hiç kimse ona güçte eşit değildir.
- Bir artı iki üç eder.
- Bir ile ikiyi toplarsanız sonucu üç olur.
İki artı iki eşittir beş.
Altının karesi otuz altıya eşittir.
Dört artı on altı yirmiye eşittir.
İki artı iki eşittir dört.
Beş çarpı iki ona eşittir.
Beş artı iki eşittir yedi.
- 10 artı 10 eşittir 100.
- Bir-sıfır artı bir-sıfır eşittir bir-sıfır-sıfır.
On beş defa beş, yetmiş beşe eşittir.
Altı ikiye bölündüğünde üç yapar.
Herkes iki artı ikinin dörde eşit olduğunu bilir.
Yaz tatili her zaman tembellik ve rahatlamaya eşittir.
Bir Kanada doları 0.73 ABD dolarına eşittir.
Otuz beş santigrat derece doksan beş Fahrenheit dereceye eşittir.
Bir artı iki üç eder.
Altı ve dört on eder.
Üç kere altı on sekize eşittir.
Bin Güney Kore Wonu yaklaşık 0.88 ABD Doları'na eşittir.
Bir üçgende tüm açıları toplamı 180 dereceye eşittir.
Bir artı iki eşittir üç.
Benim acım seninkine eşit. Ordumdaki en seçkin generali
( Çin'in borcu artık GSYH'sinin %260'ı. Pek çok bunu
Onun benimle bir alakası yok, demektir ki, burada olmak zorunda değilim. Öyleyse çıkıp gidiyorum, kim ne derse desin!