Translation of "Roar" in Turkish

Did you hear the lion roar?

Aslan kükremesini duydun mu?

Did you hear the roar of the lions?

Aslanların kükremesini duydunuz mu?

The lion began to roar as we approached.

Biz yaklaşırken, aslan kükremeye başladı.

The roar of the fire drowned the screams.

Yangının uğultusu çığlıkları bastırdı.

I cannot roar like a lion. I'm a jackal.

Ben bir aslan gibi kükreyemem. Ben bir çakalım.

The roar of their own cannons was extremely loud.

Kendi toplarının gürlemesi son derece gürültülüydü.

There was a roar of laughter from the audience.

- İzleyiciler kahkahaya boğulmuştu.
- Seyirciler arasında kahkaha tufanı koptu.

Leo started to roar when he was two years old.

Aslan iki yaşındayken kükremeye başladı.

With a deafening roar, the rocket was hurled into space.

Sağır edici bir gürlemeyle, roket uzaya fırlatıldı.