Translation of "Approached" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Approached" in a sentence and their turkish translations:

- Tom approached cautiously.
- Tom approached warily.

Tom ihtiyatla yaklaştı.

Tom approached.

Tom yaklaştı.

Christmas approached.

Noel yaklaştı.

Tom approached cautiously.

Tom dikkatlice yaklaştı.

Tom approached Mary.

Tom, Mary'ye yaklaştı.

Tom approached them.

Tom onlara yaklaştı.

Tom approached timidly.

Tom çekinerek yaklaştı.

They approached us.

Onlar bize yaklaştı.

The policemen approached.

Polisler yaklaştı.

He approached the station.

O, istasyona yaklaştı.

They slowly approached Tom.

Onlar yavaş yavaş Tom'a yaklaştı.

Patricia approached the house.

Patricia eve yaklaştı.

Dan approached Linda's car.

Dan Linda'nın arabasına yaklaştı.

The old man approached.

Yaşlı adam yaklaştı.

He approached the door.

O, kapıya yaklaştı.

We slowly approached them.

Biz yavaş yavaş onlara yaklaştık.

They slowly approached him.

Onlar yavaşça ona yaklaştılar.

They slowly approached her.

Onlar o bayana yavaşça yaklaştı.

Sami immediately approached Layla.

Sami hemen Leyla'ya yaklaştı.

Sami approached his children.

Sami çocuklarına yaklaştı.

- Christmas drew near.
- Christmas approached.

Noel yaklaştı.

Tom and Mary approached together.

Tom ve Mary birlikte yaklaştı.

Tom nervously approached the door.

Tom sinirli şekilde kapıya yaklaştı.

Tom cautiously approached the door.

Tom dikkatle kapıya yaklaştı.

Tom approached the growling dog.

Tom homurdayan köpeğe yaklaştı.

The train approached the town.

Tren kasabaya vardı.

Tom approached them for help.

Tom yardım için onlara yaklaştı.

- Sami approached.
- Sami got closer.

- Sami yaklaştı.
- Sami yaklaşıyordu.

Our boat approached the small island.

Teknemiz küçük bir adaya yaklaştı.

The cat slowly approached the mouse.

Kedi yavaşça fareye yaklaştı.

The Phantom slowly, gravely, silently, approached.

Hayalet yavaş yavaş, ciddi, sessizce yaklaştı.

The Mongolian army approached the city.

Moğol ordusu kente yaklaştı.

The dog growled when we approached.

Biz yaklaştığımızda köpek hırladı.

He approached me after the lesson.

O, dersten sonra benimle görüştü.

Fadil approached Dania and greeted her.

Fadıl, Dania'ya yaklaştı ve onu selamladı.

He approached the boy reading a book.

O, kitap okuyan bir çocuğa yaklaştı.

He approached and fell on his knees.

O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.

A woman Tom didn't know approached him.

Tom'un tanımadığı bir kadın ona yaklaştı.

A coast guard helicopter approached the ship.

Bir sahil koruma helikopteri gemiye yaklaştı.

Should be approached in the exact same way.

aynı yolun izlenmesi gerektiğine inanıyorum.

The lion began to roar as we approached.

Biz yaklaşırken, aslan kükremeye başladı.

- He moved close to her.
- She approached him.

O ona yaklaştı.

- Tom came closer.
- Tom got closer.
- Tom approached.

Tom yakınlaştı.

I approached my father about an increase in allowance.

Ben harçlıkta bir artış hakkında babamla görüştüm.

A girl approached the king from among the crowd.

Bir kız kalabalığın arasından krala yaklaştı.

He approached his uncle about lending him some money.

O, ona biraz borç para verme konusunda amcasına yaklaştı.

As he entered the hall, two men approached him.

O, salona girerken iki adam ona yaklaştı.

She approached him with a smile on her face.

Yüzünde bir gülümseme ile ona yaklaştı.

They approached the tourists and asked them for money.

Onlar turistlere yaklaştı ve onlardan para istedi.

- Tom came close.
- Tom has gotten closer.
- Tom approached.

Tom yaklaştı.

As finals approached, I nearly had a nervous breakdown.

Finaller yaklaşırken neredeyse sinir krizi geçirecektim.

Tom swiftly approached Mary and snatched her purse from her.

Tom hızla Mary'ye yaklaştı ve cüzdanını ondan kapkaç yaptı.

As the tigers approached, we wondered who would be eaten first.

Kaplanlar yaklaşırken, önce kimin yenileceğini merak ettik.

When Luisa broke into tears, only her best friend approached to console her.

Luisa gözyaşlarına boğulduğunda, yalnızca onun en iyi arkadaşı onu teselli etmek için yaklaştı.

As Tom and Mary approached the station, they saw their train pull out.

Tom ve Mary istasyona yaklaşırken, onlar trenlerinin ayrıldığını gördü.