Translation of "Resort" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Resort" in a sentence and their turkish translations:

Don't resort to violence.

Şiddete başvurmayın.

- We should not resort to violence.
- We shouldn't resort to violence.

Şiddete başvurmamalıyız.

- You must never resort to violence.
- You must never resort to force.

Asla şiddete başvurmamalısınız.

You are my only resort.

Sen benim tek çaremsin.

Sami called from a resort.

Sami bir tatil yerinden aradı.

You should not resort to drinking.

İçkiye son çare olarak başvurmamalısın.

Hawaii is a popular tourist resort.

Hawaii popüler bir turizm beldesidir.

The resort has large swimming pools.

Tatil yerinin büyük bir yüzme havuzu var.

You must never resort to force.

Asla güce baş vurmamalısın.

As a last resort, read the instructions.

Son çare olarak talimatları okuyun.

Karuizawa is famous as a summer resort.

Karuizawa bir sayfiye yeri olarak ünlüdür.

It is sometimes acceptable to resort to violence.

Şiddete başvurmak bazen kabul edilebilir.

Sami went to a nice resort in Egypt.

Sami, Mısır'da güzel bir tatil beldesine gitti.

She is thinking of suing as a last resort.

O, son çare olarak dava açmayı düşünüyor.

She relied on the medicine as a last resort.

O, son çare olarak ilaca güvendi.

Dan planned to build a resort on that island.

Dan o adada bir tatil yeri inşa etmeyi planladı.

We should not resort to arms to settle international disputes.

Uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için silahlara başvurmamalıyız.

As a last resort, we can stay at my sister's.

Son çare olarak, biz ablamda kalabiliriz.

They went to a resort in the mountains last summer.

Onlar geçen yaz dağdaki bir tatil beldesine gitti.

Tom makes $900 a week working at a resort hotel.

Tom bir resort otelde çalışıp haftada 900 dolar kazanıyor.

I had to resort to threats to get my money back.

Paramı geri almak için tehditlere başvurmak zorunda kaldım.

I hope they don't resort to violence to accomplish their goals.

Hedeflerine ulaşmak için şiddete başvurmayacaklarını umuyorum.

He borrowed some money from his father as a last resort.

O, son çare olarak babasından ödünç para aldı.

As a last resort, we can get Tom to help us.

Son çare olarak, Tom'u bize yardım ettirebiliriz.

He makes 300 liras a day working at a resort hotel.

Bir resort otelde günde 300 lira kazanıyor.

Some children resort to suicide in order to escape from unbearable pressure.

Bazı çocuklar dayanılmaz baskıdan kaçmak için intihara başvuruyorlar.

No matter how angry he was, he would never resort to violence.

Onun nasıl kızdığı önemli değil, o asla şiddete başvurmaz.

When only death remains, the last resort is to beg for food.

Sadece ölüm kaldığında, son çare yiyecek için yalvarmaktır.

Governments usually resort to price control when inflation has reached a certain level.

Enflasyon belli bir düzeye ulaştığında Hükümetler genellikle fiyat kontrolüne başvururlar.

If you don't listen to us, we will have to resort to coercion.

Eğer bizi dinlemezseniz zor kullanmamız gerekecek.

This summer resort is no longer as popular as it used to be.

Bu sayfiye artık eskisi kadar popüler değil.

The USSR will only use air strikes in the country as a last resort.

SSCB sadece son çare olarak ülkede hava saldırılarını kullanacak.

Have you seen the website for the ski resort we went to last week?

Geçen hafta gittiğimiz kayak merkezine yönelik web sitesini gördün mü?

The USA will only use air strikes in the country as a last resort.

ABD yalnızca son çare olarak ülkede hava saldırılarını kullanacak.

Tom is ready to resort to violence in order to get what he wants.

Tom istediğini almak için şiddete başvurmaya hazır.

Some regions, for example, resort to ways to keep up with the view that they will be disconnected from the Ottoman State.

Örneğin bazı bölgeler, kendilerinin Osmanlı Devleti'nden koparılacağı görüşüne karşı ondan ayrılmamak yollarına başvuruyor.