Examples of using "Publish" in a sentence and their turkish translations:
Makale yayınlamazsan hiçbir yere varamazsın.
ve çalışmalarını yayınlamasına
Onlar kitabımı yayınlamayı reddettiler.
Bu hikayeyi basamayız.
Gazeteler bir şey yayımlamadı.
Kitabımı yayınlamak zorundayım.
Sonunda onu yayınlamayı başardım.
Dan, Linda'nın hikayesini yayınlamayı reddetti.
Dan bir kitap yayınlamak istedi.
Onlar kitabımı yayınlamayı reddettiler.
Bu yayımcı kesinlikle her şeyi yayınlayacak.
Benim kitabımı kendim yayınlamak zorunda kaldım.
öğrencilerin görüntülerini kaydedip internette yayınlayabilirmiş
Kocası yeni bir aylık dergi yayınlamayı planlıyor.
Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.
genç bir araştırmacının gözünde gerçek bir problemdi.
Başından geçenleri kitaplaştırmak istiyor.
Yorumlarla ilgili ara sıra bu tarz videolar yayınlayacağım zaten sizlere
Ve bizim her Pazatesi ve her Perşembe video payştığımızı unutmayın,
Ve, her zaman olduğu gibi her Pazartesi ve Perşembe yayınladığımız yepyeni
Sık sık söylüyorum "İngilizce yayınla ya da yok et". Fakat gördüğünüz gibi hala yaşıyorum.
Ve her her Pazartesi ve her Perşembe yeni videolar paylaştığımızı unutmayın. Yani
Birkaç dilde bir kitap yazıyorum ve aynı anda Tatoeba'nın ekranlarında dünyanın dört bir yanına yayınlıyorum.