Examples of using "Pistol" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un bir tabancası vardı.
Tom silahını yeniden doldurdu.
Tom tabancasını çekti.
O, tabancaya uzandı.
O silahını çekiverdi.
Tom hızla tabancasını yeniden yükledi.
Tom sakince silahını yeniden doldurdu.
Tom tabancasına uzandı.
Tom tabancasını çekiverdi.
Fadıl, 9 mm'lik bir tabanca taşıyordu.
Sami, 9 mm'lik bir tabanca taşıyordu.
Sami yüklü bir tabanca çaldı.
Tom Mary'yi bir tabancayla vurdu.
Mary silahını aldı ve onu vurdu.
Tabanca mermisi, bacağını delip geçti.
Tom tabancayı üç kez ateşledi.
Tom bir tabanca ile Mary'yi tehdit etti.
O, onu bir tabanca ile vurdu.
Tom tabancasını yastığın altına koydu.
Bu tabancada hiç mermi yok.
Tom silahını paltosunun altında gizledi.
Tom tabancasıyla hedefe nişan aldı.
Tom tabancasını yastığının altına koydu.
Tom bana tabancamı doldurmamı söyledi.
Sami, Leyla'ya bir Smith & Wesson tabanca verdi.
Tom birden ceketinin cebinden bir tabanca çekti.
Mary bir tabanca çıkardı ve Tom'u vurdu.
Tom bir tabanca çıkardı ve Mary'yi vurdu.
Tom tabancasını kılıfına koydu.
Sami yastığının altında bir tabanca ile uyuyordu.
Elinde bir tabancası olan bir kadına asla güvenme.
Umarım bu tabancayı kullanmak zorunda değilim.
- John onu vurduğunda, Tom silahını Mary'ye hedefliyordu.
- John ona ateş ettiğinde Tom tabancasını Mary'ye doğrultuyordu.
Tom'un sana verdiği tabancaya ne olduğunu bilmek istiyorum.
Tom, Johannes onu tabanca ile tehdit ettiği için Maria'nın önünde duruyordu.
Tom'dan aldığın tabancaya ne olduğunu bilmek istiyorum.
Tom silahını kılıfından çıkardı ve onu masaya bıraktı.
Tom parmağını tetikten çekti ve tabancasını kılıfına geri koydu.
Eğer su tabancası istiyorsan sadece para biriktirmek ve onu kendin almak zorunda kalacaksın. Senin için sürekli oyuncaklar alamam. Verecek param yok.