Translation of "Passport" in Turkish

Passport, please.

Pasaport, lütfen.

- I lost my passport!
- I've lost my passport!

- Pasaportumu kaybettim.
- Ben pasaportumu kaybettim!

- Someone stole my passport.
- My passport was stolen.

Birisi pasaportumu çaldı.

- Her passport was stolen.
- His passport was stolen.

Onun pasaportu çalındı.

- I've lost my passport!
- I've lost my passport.

Pasaportumu kaybettim.

Here's my passport.

İşte pasaportum.

Your passport, please.

Pasaportunuz lütfen.

Where's your passport?

- Pasaportun nerede?
- Pasaportunuz nerede?

- Tom lost his passport.
- Tom has lost his passport.

Tom pasaportunu kaybetti.

- May I see your passport?
- Can I see your passport?

Senin pasaportunu görebilir miyim?

- Do you have your passport?
- Do you have a passport?

Bir pasaportun var mı?

- Does he have a passport?
- Does she have a passport?

Onun bir pasaportu var mı?

I have my passport.

Benim pasaportum var.

Show me your passport.

Bana pasaportunu göster.

They stole my passport!

Onlar benim pasaportumu çaldı!

His passport was stolen.

Onun pasaportu çalındı.

Is your passport ready?

Pasaportunuz hazır mı?

Go get your passport.

Pasaportunu almaya git.

Someone stole my passport.

Birisi pasaportumu çaldı.

I have a passport.

Benim bir pasaportum var.

My passport has expired.

Benim pasaportumun süresi doldu.

Tom's passport has expired.

Tom'un pasaportunun süresi doldu.

Lock up your passport.

Pasaportunu kilit altında sakla.

Is this my passport?

Bu benim pasaportum mu?

Don't forget your passport.

Pasaportunu unutma.

Tom lost his passport.

Tom pasaportunu kaybetti.

Here is your passport.

İşte pasaportun.

I lost my passport.

Pasaportumu kaybettim.

This is our passport.

Bu bizim pasaportumuz.

Sami stole Layla's passport.

Sami Leyla'nın pasaportunu çaldı.

Tom stole Mary's passport.

Tom, Mary'nin pasaportunu çaldı.

My passport is missing.

Pasaportum kayıp.

- I must renew my passport.
- I need to renew my passport.

Pasaportumu yenilemeliyim.

- May I see your passport?
- May I look at your passport?

- Pasaportunuzu görebilir miyim?
- Pasaportunuza bakabilir miyim?

- Tom has apparently lost his passport.
- Tom apparently lost his passport.

Tom görünüşe göre pasaportunu kaybetti.

- Someone stole my passport.
- My passport was stolen.
- My passport's been stolen.

Benim pasaportum çalındı.

- I need to renew my passport.
- I have to renew my passport.

Pasaportumu yenilemek zorundayım.

- Tom needs to renew his passport.
- Tom has to renew his passport.

Tom'un, pasaportunu yenilemesi gerekiyor.

Show me your passport, please.

Bana pasaportunuzu gösterin, lütfen.

I must renew my passport.

Pasaportumu yenilemeliyim.

I left my passport somewhere.

Ben pasaportumu bir yere bıraktım.

Have you seen my passport?

Pasaportumu gördün mü?

Tom took out his passport.

Tom pasaportunu çıkardı.

He took out his passport.

Pasaportunu çıkardı.

Tom couldn't find his passport.

Tom, pasaportunu bulamadı.

Tom has a Canadian passport.

Tom'un bir Kanada pasaportu var.

Does Tom have a passport?

Tom'un bir pasaportu var mı?

Do you have a passport?

Pasaportun var mı?

Does she have a passport?

Onun pasaportu var mı?

Remember to renew your passport.

Pasaportunu yenilemeyi unutma.

Did you find your passport?

Pasaportunu buldun mu?

The passport is clearly fake.

Pasaport açıkça sahte.

Do you have your passport?

- Pasaportunuz var mı?
- Pasaportun yanında mı?
- Pasaportun sende mi?

I don't have a passport.

Benim bir pasaportum yok.

Tom has a diplomatic passport.

Tom'un diplomatik bir pasaportu var.

Tom's passport has been stolen.

Tom'un pasaportu çalındı.

I almost forgot my passport.

Neredeyse pasaportumu unutuyordum.

Tom showed Mary his passport.

Tom Mary'ye pasaportunu gösterdi.

Have you seen Tom's passport?

Tom'un pasaportunu gördün mü?

I can't find my passport.

Pasaportumu bulamıyorum.

When does your passport expire?

Pasaportunun süresi ne zaman doluyor?

Tom's passport has been confiscated.

Tom'un pasaportuna el konuldu.

You must show your passport.

Pasaportunuzu göstermelisiniz.

I need a passport photo.

Kimlik fotoğrafına ihtiyacım var.

Tom applied for a passport.

Tom bir pasaport için başvurdu.

What happened to Tom's passport?

Tom'un pasaportuna ne oldu?

Tom apparently lost his passport.

Tom görünüşe göre pasaportunu kaybetti.

Could I see your passport?

Pasaportunu görebilir miyim?

I have a diplomatic passport.

- Diplomatik pasaportum var.
- Benim bir diplomatik pasaportum var.

I have a Canadian passport.

Bir Kanada pasaportum var.

Sami didn't have a passport.

Sami'nin pasaportu yoktu.

I mustn't forget my passport.

Pasaportumu unutmamak zorundayım.

I have an Algerian passport.

Cezayir pasaportum var.

- I assume you have a passport.
- I assume that you have a passport.

Sanırım bir pasaportun var.

Do you remember your passport number?

Sizin pasaport numaranızı hatırlıyor musunuz?

May I see your passport, please?

Pasaportunuzu görebilir miyim, lütfen?

The passport important on your trip.

Yolculuğunuzda pasaport önemlidir.

I absolutely must remember my passport.

Pasaportumu kesinlikle unutmamalıyım.

You didn't put the passport number.

Pasaport numarasını yazmamışsınız.

Tom left his passport at home.

Tom pasaportunu evde bıraktı.

When is your passport valid until?

Pasaportun ne zamana kadar geçerli?

Where do you keep your passport?

Pasaportunu nerede tutuyorsun?

Can I see your passport, please?

Pasaportunuzu görebilir miyim, lütfen?