Translation of "Onions" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Onions" in a sentence and their turkish translations:

- He chopped some onions.
- She chopped some onions.

O biraz soğan doğradı.

- She chopped some onions.
- They chopped some onions.

Birkaç soğan doğradılar.

Emily hates onions.

Emily soğanlardan nefret eder.

Tom hates onions.

Tom soğandan nefret ediyor.

How many onions?

Kaç tane soğan?

I hate onions.

Soğandan nefret ediyorum.

I like onions.

Soğanı severim.

Tom hates raw onions.

Tom çiğ soğanlardan nefret eder.

Tom doesn't like onions.

Tom soğan sevmez.

Mary chopped some onions.

Mary birkaç soğan doğradı.

I chopped some onions.

Ben birkaç soğan doğradım.

You chopped some onions.

Birkaç soğan doğradın.

She chopped some onions.

O biraz soğan doğradı.

We chopped some onions.

Biz birkaç soğan doğradık.

I hate raw onions.

Çiğ soğandan nefret ediyorum.

He hates raw onions.

- O çiğ soğandan nefret eder.
- Çiğ soğandan nefret eder.

She hates raw onions.

O çiğ soğandan nefret ediyor.

Mary hates raw onions.

Mary çiğ soğandan nefret etmektedir.

We hate raw onions.

Biz çiğ soğandan nefret ediyoruz.

Tom chopped some onions.

Tom bir miktar soğan doğradı.

I sliced the onions.

Soğanları dilimledim.

I don't like onions.

Soğan sevmiyorum.

Tom chopped the onions.

Tom soğanları doğradı.

Have you ever peeled onions?

Hiç soğan soydun mu?

Peel and dice the onions.

Soğanları soy ve küp küp kes.

I can't stand boiled onions!

Ben haşlanmış soğana dayanamam.

Tom bought way many onions.

Tom çok soğan aldı.

Tom will eat onions if they've been cooked, but he doesn't eat raw onions.

Tom pişirilirse soğan yiyecektir, ancak çiğ soğan yemiyor.

Tom doesn't like to eat onions.

Tom soğan yemekten hoşlanmaz.

I'd like two kilos of onions.

Ben iki kilo soğan istiyorum.

I can eat anything but onions.

Soğandan başka her şeyi yiyebilirim.

You hate raw onions, don't you?

Çiğ soğandan nefret ediyorsun, değil mi?

Why do onions make you cry?

Soğan neden ağlatır?

Carrots are even worse than onions.

Havuç, soğandan bile daha kötüdür.

Onions cook more quickly than potatoes.

Soğanlar patateslerden daha çabuk pişer.

Tom bought way too many onions.

Tom çok fazla soğan aldı.

Tom cut himself while slicing onions.

Tom soğanları dilimlerken kendini kesti.

I don't like to eat onions.

Soğan yemek hoşuma gitmiyor.

I'd like three kilos of onions.

Üç kilo soğan istiyorum.

She always cries when she chops onions.

O, soğan doğrarken her zaman ağlar.

I don't like the taste of onions.

Soğanın tadını sevmiyorum.

Onions can be used in many dishes.

Soğan birçok yemeklerde kullanılabilir.

Onions can be eaten raw or cooked.

Soğan çiğ ya da pişmiş yenilebilir.

Tom didn't plant enough onions this year.

Tom bu yıl soğan ekmedi.

How much does a kilo of onions cost?

Soğanın kilosu kaç para?

Mary cut herself while she was mincing onions.

Mary soğanları kıyarken elini kesti.

I started crying when I was chopping the onions.

Soğanları doğrarken ağlamaya başladım.

Mary cut herself while she was chopping up onions.

Mary soğan doğrarken kendini kesti.

I hate carrots even more than I hate onions.

Soğandan nefret ettiğimden daha fazla havuçtan nefret ediyorum.

Don't forget that you need to buy some onions.

Biraz soğan almanız gerektiğini unutmayın.

Tears came into my eyes when I was chopping onions.

- Soğanları doğradığım zaman gözlerimden yaş geliyordu.
- Soğanları doğrarken gözüm yaşardı.

Let me show you how to chop onions without crying.

Bana izin ver sana soğanları nasıl ağlamadan keseceğini göstereyim.

Cucumbers, spinach, broccoli and onions are considered non-starchy vegetables.

Salatalıklar, ıspanak, brokoli ve soğanlar nişastalı olmayan sebzeler olarak kabul edilirler.

They're all part of my soup, but the onions still stung.

Hepsi çorbamın bir parçasıydı ama soğanlar hala yakıyordu.

The city of Mako was a centre for the cultivation of onions.

Mako şehri soğan yetiştiriciliği için bir merkezdi.

A car, you say! He can't even afford to buy a sack of onions.

Bir araba, diyorsun! Onun parası bir torba soğan satın almaya bile yetmez.

To make the dish of dry potatoes and onions , you will need a quarter kilogram of small potatoes.

Kuru patates ve soğan yemeği yapmak için, çeyrek kilogram küçük patatese ihtiyacın olacak.

Step 1. Heat the vegetable oil (0.5L) (any grease or a mixture of oil and grease) in the pot on high heat, add sliced onions (400g), fry until the onions take a yellow color, then add meat (any kind) (1kg).

Aşama 1. 0.5 litre bitkisel yağı (herhangi bir içyağı veya yağın ve içyağının bir karışımı) yüksek ateşte çömlekte ısıtın, 400 gram doğranmış soğan ekleyin, soğanlar sarı bir renge ulaşana kadar kızartın, sonra da 1 kilogram et (hangi cins olursa olsun) ekleyin.