Examples of using "Nicely" in a sentence and their turkish translations:
Yün güzel boyanır.
Güzel gidiyor!
Bu güzel yapacak.
Leyla güzel bir şekilde giyindi.
Tom güzel giyinmişti.
Bu, güzel yapacak.
Tom çok hoş bir şekilde yaptı.
Her şey güzelce istenen sonucu verdi.
Tom güzel giyinmiş.
Onun güzelce çalıştığını düşündüm.
Ateş artık güzelce yanıyor.
Tom çok güzel giyinmiş.
Bu güzelce işe yaradı.
Bu şapka bana yakışıyor.
Lütfen şimdi bana kibarca davran.
Bence bu iş görür.
ve kar sayesinde güzelce yalıtıldım.
Tom Mary'ye çok iyi davranmaz.
Tom Mary'ye çok iyi davranmadı
O çok güzel bir şekilde sorulan bir soru değil.
Tom'un tatil planları, Mary'ninkiyle hoş bir şekilde benziyorlar.
Tom'un yaratıcı düşüncesi Mary'nin örgütsel yeteneklerini güzelce tamamladı.
Tom çok iyi yaptı.
Tom iyi giyimliydi.
Her zaman olduğu kadar güzel yaz.
Sanırım bu ufaklıkların üçü ya da dördü işimizi güzelce görür.
Bu tür bir şey işe yarayabilir. Güzel ve üzeri kapalı doğal bir sığınak.