Examples of using "Negotiator" in a sentence and their turkish translations:
Oldukça yetenekli bir arabulucusun.
Tom çetin bir müzakereci.
Tom deneyimli bir arabulucu.
Tom profesyonel bir müzakereci.
Çok iyi bir ara bulucu değilsin, değil mi?
Dan bir arabulucu ile konuşmayı kabul etti.
- İki ülke barış antlaşmasını görüşüyor.
- Personelde iyi bir arabulucumuz var.
Dan, FBI'lı bir müzakereci, Linda ile konuşmaya çalıştı.
Jefferson James Monroe'yu özel bir müzakereci olarak Paris'e gönderdi.
Dış görünüşte bir sümsük gibi görünüyor. Fakat özünde onu zorlu bir delege yapan sağlam bir iradesi var.