Translation of "Drove" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Drove" in a sentence and their turkish translations:

I drove.

Araba sürdüm.

You drove.

- Sen sürdün.
- Siz sürdünüz.

Mary drove.

Mary araba sürdü.

Who drove?

Kim sürdü?

Tom drove away.

Tom arabayla uzaklaştı.

Tom drove faster.

Tom daha hızlı sürdü.

Tom drove fast.

Tom hızlı sürdü.

I drove home.

Ben arabayla eve gittim.

They drove away.

Onlar arabayla uzaklaştılar.

They drove home.

Onlar arabayla eve gittiler.

They drove off.

Onlar arabayla gittiler.

We drove home.

Arabayla eve döndük.

Tom drove the car.

Tom arabayı sürdü.

Grief drove her mad.

Üzüntü onu çıldırttı.

He drove to school.

O, okula sürdü.

I drove all night.

Bütün gece araba sürdüm.

He drove the car.

- O araba sürdü.
- Arabayı o kullandı.
- Arabayı o sürdü.

We drove for miles.

Millerce araba sürdük.

She drove a van.

O bir van kullanıyordu.

Tom drove very fast.

Tom çok hızlı sürdü.

He drove me home.

Beni arabayla eve götürdü.

You drove me crazy.

Beni deli ettin.

The car drove away.

Araba uzaklaştı.

I drove them home.

Ben onları arabayla eve götürdüm.

Tom drove to school.

Tom arabayla okula gitti.

You drove a truck.

- Bir kamyon sürdün.
- Bir kamyon sürdünüz.

Tom drove to work.

Tom işe arabayla gitti.

Tom drove Mary home.

Tom Mary'yi arabayla eve götürdü.

Mary drove the car.

Mary arabayı sürdü.

We drove all night.

Bütün gece araba sürdük.

Tom drove like mad.

Tom deli gibi sürdü.

Tom drove really fast.

Tom gerçekten hızlı sürdü.

Tom drove me home.

Tom beni eve götürdü.

Tom drove very carefully.

Tom çok dikkatli sürdü.

Tom drove a van.

Tom bir kamyonet sürdü.

I drove to Kyoto.

Ben araba ile Kyoto'ya gittim.

The truck drove away.

Kamyon uzaklaştı.

Tom drove straight home.

Tom arabayla doğrudan eve gitti.

Tom drove me crazy.

Tom beni delirtti.

We drove them out.

Onları dışarı çıkardık.

I drove a van.

Bir kamyonet sürdüm.

I drove to school.

Okula arabayla gittim.

I drove to work.

Araçla çalışmaya gittim.

I drove really fast.

Ben gerçekten hızlı sürdüm.

Tom drove all night.

Tom bütün gece araba sürdü.

Tom drove around town.

Tom araçla kasabayı dolaştı.

She drove the car.

O, arabayı sürdü.

Tom drove to Boston.

Tom Boston'a kadar araba sürdü.

Tom drove me nuts.

Tom beni deli ediyordu.

Who drove here today?

Bugün buraya kim gitti?

Sami drove nice cars.

- Sami güzel arabalar sürdü.
- Sami güzel arabalar kullanıyordu.

Sami drove Layla home.

- Sami, Leyla'yı arabayla eve bıraktı.
- Sami, Leyla'yı arabayla eve götürdü.

Sami drove Layla's car.

- Sami, Leyla'nın arabasını sürdü.
- Sami, Leyla'nın arabasını kullandı.

Sami drove for hours.

Sami saatlerce araç kullandı.

- Tom drove to the hospital.
- Tom drove himself to the hospital.

Tom hastaneye gitti.

- I drove downtown to meet him.
- I drove downtown to meet her.

Onunla buluşmak için şehir merkezine gittim.

- Tom drove his kids to school.
- Tom drove his children to school.

Tom çocuklarını okula götürdü.

My teacher drove me home.

Öğretmenim beni arabayla eve götürdü

Hunger drove him to steal.

Açlık onu çalmaya tahrik etti.

Poverty drove him to steal.

Yoksulluk onu çalmaya zorladı.

They drove the adults crazy.

Onlar yetişkinleri çileden çıkarttı.

He drove the dog away.

Köpeği kovdu.

- Tom drove.
- Tom was driving.

Tom araba sürdü.

Tom drove Mary to school.

Tom Mary'yi okula götürdü.

I drove Tom to school.

Tom'u arabayla okula götürdüm.

I drove Tom's Prius once.

Tom'un Priusunu bir kez sürdüm.

Tom drove to the supermarket.

Tom süpermarkete gitti.

Tom drove to the hotel.

Tom arabayla otele gitti.

We drove across the city.

Şehri baştan başa gezdik.

We drove along the coast.

Sahil boyunca arabayla gezdik.

Dan drove to the river.

Dan nehre doğru sürdü.

Tom drove to the mall.

Tom araçla alışveriş merkezine gitti.

Tom drove a hard bargain.

Tom sıkı bir pazarlık yaptı.

We drove into the mountains.

Biz dağlara doğru sürdük.

We drove into the night.

Geceye kadar araba sürdük.

We drove up to Boston.

Boston'a kadar götürdük.

Tom drove back to Boston.

Tom Boston'a geri gitti.

Tom drove straight to school.

Tom doğruca okula sürdü.

Tom drove by Mary's house.

Tom Mary'nin evinin önünden geçti.

We drove through unfamiliar territory.

Bilinmeyen bölgede araba sürdük.

Ambition drove him to murder.

Hırs onu cinayete sürükledi.

Tom drove Mary to Boston.

Tom Mary'yi Boston'a götürdü.

Tom drove along the river.

Tom nehir boyunca sürdü.

You drove Tom to suicide.

- Tom'u intihara sen sürükledin.
- Tom'u intihara sürükledin.

We drove into the city.

Biz şehre doğru sürdük.

Tom drove into the town.

Tom arabayla kasabaya gitti.

Fadil drove to Dania's home.

Fadıl araçla Dania'nın evine gitti.

Tom drove to Mary's home.

Tom Mary'nin evine gitti.

I drove to the mall.

Alışveriş merkezine gittim.

Layla drove a black sedan.

Leyla siyah bir sedan kullandı.

I drove Tom to Boston.

Tom'u Boston'a götürdüm.

Sami drove a sports car.

Sami bir spor araba kullanıyordu.