Translation of "Maria" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Maria" in a sentence and their turkish translations:

Maria is gorgeous.

Maria göz kamaştırıcı.

Maria never married.

Maria hiç evlenmedi.

Maria walks slowly.

Maria yavaş yürür.

Maria remembers you.

Mary sizi hatırlar.

Maria was standing.

Maria ayakta duruyordu.

Maria is Spanish.

Maria İspanyoldur.

Maria married unwillingly.

Maria istemeyerek evlendi.

- I never met Maria.
- I have never met Maria.

Ben Maria'yla hiç buluşmadım.

Maria filtered the water.

Maria suyu filtre etti.

Maria is rather sweet.

Maria oldukça tatlıdır.

Maria has long hair.

Maria'nın uzun saçları var.

Maria is sad today.

Maria bugün üzgün.

Maria is in Boston.

Maria Boston'da.

Maria teaches me Norwegian.

Maria bana Norveççe öğretiyor.

I never met Maria.

Ben Maria'yla hiç karşılaşmadım.

Maria salted the meat.

Maria eti tuzladı.

Does Tom like Maria?

Tom, Maria'dan hoşlanıyor mu?

Tom sang to Maria.

Tom, Maria'ya şarkı söyledi.

Maria has four brothers.

Maria'nın dört erkek kardeşi var.

Maria has blue eyes.

Maria'nın mavi gözleri var.

Maria is very pretty.

Maria çok tatlı.

Maria can't stop tweeting.

Maria, tweetlemeyi durduramaz.

- I hope Maria will write soon.
- I hope Maria writes soon.

Umarım Maria yakında yazar.

Why did Maria say that?

Maria onu niçin söyledi.

Maria called her Brasilian mother.

Maria Brezilyalı annesini aradı.

Maria showed us her villa.

Maria bize villasını gösterdi.

Maria showed us their home.

Maria bize evlerini gösterdi.

Maria adopted an orphan child.

Maria yetim bir çocuğu evlat edindi.

Maria is wearing a burqa.

Maria burka giyiyor.

Maria needs to go shopping.

Maria'nın alışverişe gitmesi gerekir.

She has never met Maria.

O, Maria ile hiç tanışmadı.

Maria named her dog Rex.

Maria köpeğine Rex adını verdi.

Maria forced Tom to eat.

Maria, Tom'u yemek yemeye zorladı.

Maria had only one purpose.

Maria'nın sadece bir amacı var.

Tom is taller than Maria.

Tom Maria'dan daha uzundur.

Maria makes an outstanding mayonnaise.

Maria olağanüstü bir mayonez yapar.

My name is Maria Sara.

- Benim adım Maria Sara.
- Benim ismim Maria Sara.

Tom's sister teaches Maria Russian.

Tom'un kız kardeşi Maria'ya Rusça öğretmektedir.

Maria is the blonde one.

- Maria sarışın biridir.
- Maria sarışın olan.
- Sarışın olan Maria.

May I play with Maria?

Maria ile oynayabilir miyim?

Maria is teaching me Norwegian.

Maria bana Norveççe öğretiyor.

Maria wrote me a letter.

Maria bana bir mektup yazdı.

Maria knows what she wants.

- Maria ne istediğini bilir.
- Maria ne istediğini biliyor.

From which city are Marco and Maria? Maria and Marco are from Rome.

Marco ve Maria hangi kentten geliyorlar? Maria ve Marco, Roma'dan geliyorlar.

I had Maria, the office manager.

Ofis müdürü Maria,

Maria always whispers words of wisdom.

Maria her zaman bilgelik sözleri fısıldıyor.

Maria hasn't watched the news yet.

- Maria, haberleri henüz seyretmedi.
- Maria, haberleri henüz izlemedi.

Maria Callas has a beautiful voice.

Maria Callas'ın güzel bir sesi var.

Nicholas and Maria love each other.

Nicholas ve Maria birbirlerini seviyorlar.

Maria and Tom are happy together.

Maria ve Tom birlikte mutlular.

Tom gave Maria a diamond ring.

Tom, Maria'ya elmas bir yüzük verdi.

Maria knows very little about economics.

Maria ekonomi hakkında çok az şey bilir.

Tom realized that Maria was miserable.

Tom, Maria'nın perişan olduğunu fark etti.

I hope Maria will write soon.

Umarım Maria yakında yazar.

Marie, Mary and Maria are friends.

Marie, Mary ve Maria arkadaşlar.

Maria takes the children to school.

Maria çocukları okula götürüyor.

He doesn't know where Maria lives.

- O, Maria'nın nerede oturduğunu bilmiyor.
- O, Maria'nın nerede yaşadığını bilmiyor.

Maria always drinks milk at breakfast.

Maria kahvaltıda her zaman süt içer.

Tom and Maria have two cats.

Tom ve Maria'nın iki kedisi var.

Maria is answering the teacher's question.

- Maria, öğretmenin sorusunu cevaplıyor.
- Maria, öğretmenin sorusunu yanıtlıyor.

Tom was sitting next to Maria.

Tom Maria'nın yanında oturuyordu.

You are a strange girl, Maria.

Tuhaf bir kızsın, Maria.

Maria accompanies the children to school.

Maria okula kadar çocuklara eşlik etmektedir.

Maria completed her homework surprisingly quickly.

Maria ödevini şaşırtıcı bir şekilde çabucak tamamladı.

Tom ended his friendship with Maria.

Tom, Maria ile arkadaşlığını bitirdi.

"What did Maria write?" "Nothing important."

"Maria ne yazdı?" "Önemli bir şey değil."

- Maria is a very polite and simple girl.
- Maria is a very polite, simple girl.

Maria çok kibar, sıradan bir kız.

Maria takes piano lessons once a week.

Maria haftada bir kez piyano dersleri alır.

Maria lives in a middle class neighborhood.

Maria orta direk bir çevrede yaşıyor.

Maria said to herself, "I'm really lucky."

Maria kendi kendine "gerçekten şanslıyım" dedi.

Maria is probably Germany's most talented artist.

Maria muhtemelen Almanya'nın en yetenekli sanatçısı.

Maria Callas was a famous opera singer.

Maria Callas ünlü bir opera şarkıcısıydı.

Maria hid her face in her hands.

Maria yüzünü elleriyle sakladı.

Maria covered her face with her hands.

Maria yüzünü elleriyle kapattı.

Maria came down from the seventh floor.

Maria yedinci kattan aşağıya indi.

I like Maria, but she's very naïve.

Ben Maria'dan hoşlanıyorum ama o çok saf.

Maria was about a hundred years old.

Maria yaklaşık yüz yaşındaydı.

I hope that Maria will write soon.

Maria'nın yakında yazacağını umuyorum.

Tom, Maria! Come downstairs kids, food's ready!

Tom, Maria! Aşağıya gelin çocuklar, yemek hazır.

Maria hates her job for many reasons.

- Maria birçok nedenlerden dolayı işinden nefret ediyor.
- Maria pek çok nedenden dolayı işinden nefret ediyor.

Maria killed the cockroach with a sandal.

Maria bir sandaletle hamamböceğini öldürdü.

Maria Callas is a famous opera singer.

Maria Callas meşhur bir opera sanatçısıdır.

Maria usually goes to school on bike.

Maria okula genellikle bisikletle gider.

Tom and Maria did not speak French.

Tom ve Maria Fransızca konuşmadı.

- Maria spends a lot of money on clothes.
- Maria is spending a lot of money on clothes.

Maria kıyafete çok para harcıyor.

Maria spends a lot of money on clothes.

- Maria kıyafete çok para harcıyor.
- Maria kıyafetlere çok para harcıyor.

Maria said to herself, "I am very lucky".

Maria kendi kendine, "çok şanslıyım" dedi.

Juan doesn't know that Maria is his daughter.

- Juan Maria'nın kendi kız kardeşi olduğunu bilmiyor.
- Juan, Maria'nın kendi kızı olduğunu bilmiyor.

- Mary is really pretty.
- Maria is very pretty.

Mary gerçekten güzel.

Little Maria likes to draw pictures with crayons.

Küçük Maria boya kalemleri ile resim yapmayı seviyor.

As all of you probably know, I'm Maria.

Muhtemelen hepinizin bildiği gibi, Ben Maria'yım.

Maria acts as if she were a fool.

Maria sanki bir aptalmış gibi davranır.

Maria hasn't eaten or drank the whole day.

Maria bütün gün yemedi ya da içmedi.

Tom and Maria waited for the lift together.

Tom ve Maria birlikte asansör bekledi.

Maria tried to kill herself with sleeping pills.

Maria kendini uyku haplarıyla öldürmeye çalıştı.

Maria waited for him but he didn't come.

Maria onu bekledi ama o gelmedi.

Maria waited for him, but he didn't come.

Maria onu bekledi ama o gelmedi.